bugün

sobalı evde büyüyen çocuk

her şeyi Romantize etmek zorunda değilsiniz.

Çok küçüktüm ama hatırlarım. Soba bir defa fakirlikti. 90’larda çocukluk etmiş biri olarak o yıllara ait her imge bende yoksulluğu çağrıştırır. Yukarıdaki Bir arkadaşın dediği gibi Kovasını değiştirmek gerekirdi. Zahmetliydi, tehlikeliydi. Ana haber bültenlerinde sobadan zehirlenen aile haberleri olurdu. Çocukken bu haberleri görüp kötü etkilenirdim. Yazın sobayı kaldırırdın, O sobayı yıkamak berbattı. Annemin eli kolu simsiyah olurdu, hiç unutmam. Günlerce de geçmiyor o karalık. Şimdi bunu yazınca hatırladım, O zamanlar camların da macunlanma olayı vardı. Küçükken bir defa merak edip o macunun tadına bakmıştım. Öyk. Neyse, Sobalı evde Duvarlarda da is olurdu bu arada. Çuval çuval Odun falan taşırdın. Ben küçük olduğumdan sembolik olarak bana 1-2 odun verilirdi. Ama ben babamın bir büyük çuval sırtladığını hatırlarım kömürlükte. Eziyet değil de ne? Bir Tane odada soba olduğundan herkes oraya doluşurdu. Kişisel alanın yok. Çocuk nasıl Ders çalışsın? Kitap okumak, erkenden uykusu gelmek... hep eziyet. Tuvalete gidersin dötün donar. Gece yatarken 20 kiloluk yorganın altında eziliyordun. Yatak da yer yatağı. Yakacak demek masraf demek. Güzel değildi arkadaşlar. Romantizmin suyunu çıkarmayın.