bugün

israil in türklerin gerçek dostu olması

Dış politikanın birinci altın kuralı, devletler arası münasebetlerde ebediyen dostluk veya düşmanlık olmaz. Bir ülkeyle bir meselede mutabık kalır işbirliği yaparsınız, aynı ülkeyle başka bir meselede ters düşer uyuşamazsınız. Duruma göre hareket edersiniz. Elbetteki bazılarıyla aradaki bağı gerektiren dinamikler daha fazla ilişkiyi ve işbirliğini mümkün kılar. Fakat bu bile kısıtlıdır. Kafkasyanın karışması ortadoğuda israilin işine gelir. Bir taşla iki (rus-türk) kuş. Yahudi zekidir. Onların hesabı başka. Bize bayıldıklarından değil. Onların derdi Akdeniz ve ortadoğunun hakimiyeti. Bölgede gerçekleşecek olan her savaştan daima israil kârlı çıkar. Tabi türkiye bu durumu lehine çevirebilir. Kimbilir Belkide o yüzden bizimkiler bu ara suudla mısırla dirsek temasında. Özellikle son tahlilde israilin araplara yaklaşmasının ardından. Halbuki lübnanda patlayan bombaların ardında israilin olması. Öte yanda yaklaşan abd seçimleri ve tarihsel süreçte gerçekleşen daimi israil amerika işbirliği. Abd nin tavrının seçimden sonra netleşecek olması, diğer tarafta iran gerçeği, beri tarafta israil rum yunan fransız işbirliği, almanyanın itirazı, buna mukabil daha birkaç gün önce gerçekleşen boris johnson görüşmesi ve ingilterenin akdenizde türkiyeden yana tutumu, ab nin bir türlü netleşmeyen durumu v.s. Dış politik dengeler O kadar kaygan bir zemindeki anlamak şöyle dursun olayları takip etmek bile bir mesele. Zira gündem ve olaylar o kadar hızlı gelişiyorki Sabit ve net bir politik duruş sergilemek imkansız. Çıkarlar neyi gerektiriyorsa. Her hareket günlük. Adeta çoklu satranç oynanıyor..
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar