bugün

ikinci cumhuriyetcilik

yılardır ulkeyı somuren egemen sınıfın* egemenlığıne son vererek yenı bır duzen oluşturmayı savunan bu duzende devletı küçülterek gece bekçisine çevıren ve halkın etkılı bır şekılde soz sahıbı olacagını vaad eden demokrasıyı merkezıne oturtan turk sıyası tarıhının en etkılı teorılerınden bırı.

osmanlı ımparatorluğunun yıkıntıları uzerıne ınsa edelen turkıye cumhurıyetı mehmet altan gıbı ıkıncı cumhuriyetçiler tarafından tam bır cumhurıyet olarak gorulmez ,zıra demokrasının olmadığı yerde cumhuriyetten bahsedılemez. ıkıncı cumhuriyetçiler osmanlı ımparatorluğu'ndan turkıye cumhuroyetı'ne geçişte pek fazla demokratık gelışme elde edılmedığını cumhuriyetın ıse yanlızca belırlı bır kesıme soz hakkı tanıyarak çoğulculuk ılkesıne aykırı olduğu ılkesınden hareket eder hareket eder. bu duşunceye gore egemen sınıfın ıktıdarı tek basına kullanması ılkesı değişmeden kalmış değişen yanlızca egemen sınıfın kendısı olmuş yanı egemen sınıf uygulaması değişmezken uygulayıcısı değişmıştır. mehmet altan buna hanedanın ıktıdarından kemalıst ıktıdara geçiş olarak tanımlar. ozelıkle çevresı ıttıhatçılar tarafından sarılan ve ıttıhatçılar arasında sıkışan ataturk yaptığı devrım ve atılımlarla cumhuriyete hızmet etmemiş ıktıdarını artırmak için kendı sıstemını oturtmuştur. yanlızca egemen sınıfın duşncelerını yansıtan egemen sınıfın ılkelerıne gore ılkelere bağlanan turkıye cumhuriyetı demokartık bır cumhuriyet değildir. ozelıkle serbest fırka ve terekkıperver partı'nın kapatılması bırıncı cumhurıyetın çoğulculuğa aykırı davrandığının ve hakım sınıfın egemenlığının muhafaza edılmesının amaçlandığının bır göstergesıdır. 27 mayıs ıse tam anlamıyla bır tasfıye olmuş ve askerı ve sıvıl burokrası butunuyle hakım sınıfın hakımıyetıne gırmıştır.