bugün
- 170 boyunda olduğum için hep reddedildim19
- ağaç gövdesi gibi bacakları olan kadın9
- sözlük kızından gelin olmaz9
- vatandaşlık farkı alan otel20
- cumaya gidenlerin çok azalması23
- ayça tilki9
- bik bik'in balona binmesi34
- anın görüntüsü16
- 1 m dolara bu bebeğe sertçe tokat atar mısınız11
- aleyna tilki'nin en seksi fotoğrafı8
- alınan en güzel iltifat11
- bir kadının yemek ısmarlaması14
- ideal duş alma sıklığı14
- türkiyede çok abartılan arabalar9
- futbolcu ismiyle nick almak10
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi15
- arkadaşlar sizden bir şey rica edebilir miyim8
- icardi190524
- artificialintelligence15
- icardi1905 silik olsun kampanyası28
- kız mı erkek mi belli olmayan yazarlar8
- adanada polisin saldırganın ayağına sıkması14
- icardiyi tokat manyağı yapmak12
- yol bitimindeki kuytu mekan8
- suriyeliler suriye'ye dönsün9
- erkeğe ne hediye alınır31
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız17
- uzağı göremeyen insan10
- millet açsa neden kafeler tıklım tıklım26
- 27 nisan 2024 fenerbahçe beşiktaş maçı24
- integralin müfredettan kaldırılması15
- 26 nisan 2024 adana demirspor galatasaray maçı19
- kültürlü entelektüel alçak gönüllü güzel kadın13
- kekeme olan biri doktor olurmu11
- nickini google da aratınca çıkan ilk görsel16
- seni seviyoruz insan olmaya çeyrek kala8
- bik bik moderatör olunca bana kız ayarlar mı10
- antalya'ya abartılmış şehir diyen göt11
- nervio'nun ellerinde cenneti koklamak9
- pahalılıktan dolayı suriyeye dönen kadın8
görsel
Sene 2013. Abi bana halay çekmeyi öğretirse ben de ona roman havası oynamayı öğretirim dediğinde öğrendim bilgide takas usülünün hala Harika bir şey olduğunu.
Sene 2014. Kafama attığın soda şişesi ağır çekimde ilerlerken “kafanı sevvvsinler” diye bağırdığında öğrendim, Küfür ederken hala naif kelimeler kullanılabileceğini.
Sene 2015. Israrla parmak kaldırıp tüm sınıfı manipüle eden, her sorunun cevabını yalnızca kendi söyleyen arkadaşın hakkında gayet ciddi bir şekilde “Ona izin ver öğretmenim, o çok zeki bilgili bir çocuk, sanırım büyüyünce uzaya çıkacak” dediğinde öğrendim birileri uzaya çıkabilsin diye fedakarlık yapmak gerektiğini.
Sene 2016. Görme engelli sınıf arkadaşın gösteri esnasında üzerine bastığı pelerinini yırttığında sessizce yanına yaklaşıp ona sarıldığında anladım merhametin hala en insani duygulardan biri olduğunu.
Sene 2017. Otizmini ilk keşfettiğimiz anlarda uzun süre basamadığın o ayaklarının ilk adımlarınla birlikte bizde mutluluğun tarifi olduğunu.
Sene 2018. iki nesne arasında “hangisi masa?” Diye sorduğumda hiçbirini gösteremediğinde anladım bizim için çok kolay olan bazı seçimlerin bazıları için dünyanın en zor cevabı olduğunu.
Sene 2019. Her gün gittiğin babaannene bir gün gidemeyeceğini öğrendiğinde sırf otizminin verdiği duygu durumuyla her iki bacağını da iki karış morarttığında öğrendim, burun kıvırdığımız rutinlerin aslında önemli olduğunu.
Sene 2020. Deli gibi sevdiğim sana bir salgın yüzünden sarılamadığımda “acaba beni kimse sevmiyor mu?” Diye sorduğunda öğrendim, her daim sevgimizi belli etmemiz gerektiğini.
*hepsi ayrı bir hikaye. Adın çocuk.
Çok şey öğrendim sizlerden. işte sırf bu yüzden bu yıl ayrı gayri de olsa kutlu olsun gününüz.
*Bu ülkenin henüz kucaklanamamış çocuk işçileri, özel gereksinimlileri, fakirleri, adaletsizliğe uğramışları, anasızları, babasızları.. bu yıl en çok da sizin kutlu olsun. Bayram var. Düzelteceğiz, ellerimiz buluşsun yeter.
Fotoğraf: Çanakkale/Gelibolu
Sene 2013. Abi bana halay çekmeyi öğretirse ben de ona roman havası oynamayı öğretirim dediğinde öğrendim bilgide takas usülünün hala Harika bir şey olduğunu.
Sene 2014. Kafama attığın soda şişesi ağır çekimde ilerlerken “kafanı sevvvsinler” diye bağırdığında öğrendim, Küfür ederken hala naif kelimeler kullanılabileceğini.
Sene 2015. Israrla parmak kaldırıp tüm sınıfı manipüle eden, her sorunun cevabını yalnızca kendi söyleyen arkadaşın hakkında gayet ciddi bir şekilde “Ona izin ver öğretmenim, o çok zeki bilgili bir çocuk, sanırım büyüyünce uzaya çıkacak” dediğinde öğrendim birileri uzaya çıkabilsin diye fedakarlık yapmak gerektiğini.
Sene 2016. Görme engelli sınıf arkadaşın gösteri esnasında üzerine bastığı pelerinini yırttığında sessizce yanına yaklaşıp ona sarıldığında anladım merhametin hala en insani duygulardan biri olduğunu.
Sene 2017. Otizmini ilk keşfettiğimiz anlarda uzun süre basamadığın o ayaklarının ilk adımlarınla birlikte bizde mutluluğun tarifi olduğunu.
Sene 2018. iki nesne arasında “hangisi masa?” Diye sorduğumda hiçbirini gösteremediğinde anladım bizim için çok kolay olan bazı seçimlerin bazıları için dünyanın en zor cevabı olduğunu.
Sene 2019. Her gün gittiğin babaannene bir gün gidemeyeceğini öğrendiğinde sırf otizminin verdiği duygu durumuyla her iki bacağını da iki karış morarttığında öğrendim, burun kıvırdığımız rutinlerin aslında önemli olduğunu.
Sene 2020. Deli gibi sevdiğim sana bir salgın yüzünden sarılamadığımda “acaba beni kimse sevmiyor mu?” Diye sorduğunda öğrendim, her daim sevgimizi belli etmemiz gerektiğini.
*hepsi ayrı bir hikaye. Adın çocuk.
Çok şey öğrendim sizlerden. işte sırf bu yüzden bu yıl ayrı gayri de olsa kutlu olsun gününüz.
*Bu ülkenin henüz kucaklanamamış çocuk işçileri, özel gereksinimlileri, fakirleri, adaletsizliğe uğramışları, anasızları, babasızları.. bu yıl en çok da sizin kutlu olsun. Bayram var. Düzelteceğiz, ellerimiz buluşsun yeter.
Fotoğraf: Çanakkale/Gelibolu
güncel Önemli Başlıklar