bugün

starcraft

bilgisayarla 1996'da tanışan, 1997'de kendine ait bir bilgisayara sahip olan ve maalesef, 1998'de ona cd-rom taktırabilen birisi olarak, cd-rom'u taktırdıktan sonra aldığım 10-15 tane oyun arasında önceliği ona vermemem hala kahreder beni. çocuktuk fifa 97, nba 97 oynuyorduk günler boyunca. ha bir de tomb raider 1'e feci sarmıştım.

tabi ki sıktılar sonunda diğer oyunlara da bakayım dedim, Allahım ne oyunlar almışım o zamanlar farkında değilmişim. o zamanın oyunlarının hepsi birbirinden değerliymiş, milattı sanırım o dönemler, bilgisayar oyunları için. diablo, starcraft, lords of the realm 2, tomb raider, hem tabi ea sports'da o sene büyük bir patlama yapmıştı, nba nhl fifa serileri ile.

starcraftla da o diğer oyunlar arasında tanıştım, ve hala da aşığım. görüp görebileceğimiz en baba oyunlardandır. oynanabilirlik vs. neyse de, ki onun kalitesine yaklaşabilmiş bir kaç oyun var sonuçta, hikayesiyle, karakterleriyle el emeği göz nuru bir yapım olduğu ortada.

bu oyunu tarzındaki diğer oyunlardan ayıran en önemli özelliği bilgisayara karşı oynarken bir zorluk seviyesi seçilmez, ya bu deveyi güdersin ya da bu diyardan gidersin der oyun açık açık, tabi cheatleri kullanır çoğu cahil insan evladı o yüzden. sonsuz eğlencedir bu oyun. o kadar sağlam bir etki yaratmıştır ki, blizzard dahi cesaret edemiyor 2.sini çıkarmaya, ince eleyip sık dokuyup, sonra tekrar eliyor, hala gelmedi 2. oyun.