bugün

ataerkil dinler ve kadın

dinin içinde kadın bence tamamen ast bir konumda ki dünyadaki tek tanrılı dinlerin hepsi ataerkil olduğundan kadına her zaman nasıl olması gerektiğini söyleyip erkek hegemonyasına sokmak istemektedir.
cennet annelerin ayaklarının altındadır gibi güzellemelere aldanmamak gerekir. böyle denmesinin sebebi bile annenin orada üretken bir kadın rolü üstlenmesidir. mesela kısır bir kadın anne olamaz dolayısıyla cennet onun ayakları altında değildir. kadın burada cennetlikse eğer erkeğin neslinin devamını sürdürebildiği sürece böyledir.

yine bu ataerkil dinde kadın bir kaburgadan yaratılmıştır. bunu bir aşağılıklık olarak görmez dindarlar ama bunun aşağılık bir şey olduğunu hepimiz anlıyoruz çünkü kadın doğrudan tanrının yarattığı bir varlık değil erkekten yarattığı bir varlık. yani aslında tam olarak bir " subordinate " ki ortaçağda'da kadınları sekülerlik ile suçlayıp aşağılık olarak görmüşlerdir ve neredeyse tüm dinler her zaman kadına üstten bakmışlardır. oysa eski toplumlarda tanrıçalar vardır, kadın memesi ve vajinası bir bereket sembolüdür ve 60 metre uzunlukta kadın memesi yapıldığını biliyoruz. mesela kıtalardan söz edilirken kadınlara ait bir zamir kullanılırmış.

kadınları hafifçe ( neye ve kime göre hafifçe bu soruyu da sormadan edemiyorum ) dövmek, saçını kapatmıyorsa kazıtmak, üzerine kuma getirmek gibi eylemler de ataerkil dinlerde yaygın ve oldukça uygundur. tabi bunların şartları vardır diye saçmalayanlar olacak yok eşitlik falan diye de inandığınız tanrı bile eşit ve adil değilken yaratılmış bir varlıktan eşitlik ve adalet beklemek trajikomik kalıyor.

ayrıca özellikle cinsellik konusunda bir günah işlenmiş ise kadının cezası erkeğe göre çok daha ağırdır çoğu zaman.

not : bu konuda düşüncelerim değiştikçe güncelleyeceğim.

Edit : Aşağıda biri Maslow'un piramidinden bahsetmiş. komik * )