bugün

dejan bodiroga

Efsane Drazen Petrovic'i göremedi bu gözler, fakat diyeceğim odur ki, Avrupa'dan çıkmış en iyi basketbolcudur. Bir ''guard'''a nazaran, hantal ve uzun olan vücuduna rağmen, basketbolu aklıyla oynayıp, bu oyunun en iyilerinden birisi olmayı başarmıştır. Basketbolun en temel özelliklerini yani ''fundamental''ı çok iyi becerirdi. Hele o meşhur ''cross-over''larıyla bakkala göndermediği adam kalmamıştır Avrupa parkelerinde.

NBA'ye gidip, orada orta karar bir yıldız olacağına, Avrupa'da kalmayı yeğlemiş ve kıtanın en büyüğü olarak adını tarihe yazdırmıştır. Maç zorda mı, ver topu Bodiroga'nın eline nasılsa bir şekilde sayı atar. Üçlük çizgisine gelir sakin adımlarla, bir fake atar, önündeki savunmadan kurtulur, bomboş pozisyonda kaldırır üçlüğünü atar. Ya da, ''crossover'' la kırar belini savunmanın girer içeri tıngır mıngır bırakır turnikesini. 2002 Dünya Kupası Finali'nde, Arjantin karşısında takımı 10 sayı gerideyken 4-5 kritik pozisyonda hiç çekinmeden topları kullanmış ve takımını şampiyonluğa taşımıştır.*
Büyük adamdır, ''winner''dır. Parkelere bir daha böylesi gelir mi bilinmez.