bugün

istiklal caddesi nin 2002 yılındaki hali

bir avrupa şehri gibi.
şimdi bakıyorsun bir arap caddesinden hallice. serkeş arapların istilası altında. köşe başlarında kulakları kanatan, ne olduğu belli olmayan sesler ve bu seslere halaylarla eşlik eden azınlık grupları. türkçeden daha çok arapça yazılar. kendi ülkende bir yabancıymışsın hissiyatını iliklerine kadar hissediyorsun istiklalde. bitki örtüsü desen, saçları yeni ekilmiş arap ve ispanyol kökenli adamlar. her yer nargile cafe. arka sokaklarına doğru ilerledikçe, ortadoğudan çıkagelmiş insanlar ve bu insanların tutkularına, zevklerine nabız tutan hoteller. iranlısı, faslısı,arabı,ıraklısı,suriyelisi, ürdünlüsü, katarlısı,ummanlısı ve daha nicelerinin davranışlarına hayretler içinde kalmamak elde değil. kendi kendinize hani marjinal olan bizdik diyorsunuz. rezalet seviyede olan cluplara adam çekmeye çalışan değnekcileri, tabiri caizse it gibi peşinize takılıyor. nerden baksan tutarsızlık nerden baksan ahmakça. hala güzel kalan yerlerin kıymetini bilmek lazım. onlarda bana kalsın. yitip giden güzelliklerine bir ah çekmekten başka ne gelir ki elden?