bugün

anlamazdın

sevgisini yeterince göstermiş de artık kendi elinden bir şey gelmezmiş gibi tevekkül eyleyen kişinin; yetmezmiş gibi yâre ettiği haksız serzeniş. evet, haksız serzeniş! hemen fikrini değiştirmelisin. fikrin değiştiğinde yaşayacağın bir pişmanlık da olsa "ah belki de anlıyordu, ne yaptım ben!?" misali, sen anlamalısın; bir haksızlık almış başını gidiyor, yârine sevgin elden gidiyor. ellerinde tuttuğun kendi kalbin onun için atmıyor muydu? o gidiyor elinden...o kalbini göğsünden çekip çıkarana kadar çektiğin acıları nasıl da unuttun bre aşık! nasıl unuttun ha? eline alıp da "şimdi bu kalp onun için mi atıyor?" diye kendini sorguladığın üstünde "tanrı" yazısını aradığın günleri nasıl unuttun? belki de bulmuştun o yazıyı, ama aşkın sarhoşluğuyla kaybolan pek çok teferruattan farksızdı o an için. ama söyle bana bre aşık! sen ondan ne bekledin ki? neyi sevmiştin sen? onu mu yoksa onunla geçirebileceğin "birkaç an"ı mı? "anlamazdın" diyorsun yâre, "anlamazdın" diyorsun da hiç düşündün mü? o yâr da aşıktı sana, ama senin sevginin, aşkının basitliğinden korkmuştu. evet, o "birkaç an"ın sonrasında bırakılacağından korkmuştu. söylesene; "belki de anlardın". ama ya o, sorsana kendine, o da söylemiş miydi "anlamazdın" diye...söylemiş miydi?