bugün

ta m e guilass

-----spoiler-------

Öncelikle film aşırı derecede yavaş ilerliyor, bir ara kapatmak geldi içimden ama dayanıp sonuna kadar bekledim.
1 saat 35 dakikalık film aslında 35 dakikaya sığar hatta fazla bile 35 dakika. Filmi yaymışlar da yaymışlar.

Filmi yorumları okumadan izlemeye başlasanız Başrolün sapık birisi olduğunu, arabasına aldığı insanlara neden böyle sorular sorduğunu anlamaya çalışırsınız.

Arabaya binen ilk kişi okulu bırakmış kürt genç Bi askerdir. Başrol isteğini Kürt'e söyler, ondan kendisini gömmesini ister. kürt, onun bu isteğini yerine getirmeyeceğini söylediğinde adam kürt askere dönerek "hiç cesaretin yok mu" der. Rahatsız olan Kürt koşarak kaçar.

Arabaya binen ikinci kişi Afgan bir ilahıyatcıdır. Orta yaşlı afgan da başrolümüzdeki iranlıyı intihar fikrinden vazgeçiremez ve ona kur'an'dan ayetler okur. Yapacağının doğru olmadığını, günah olduğunu söyler.
Kahramanımız da ona kendisinin mutlu olmadığını ve etrafındaki insanların mutsuzluğuna yol açtığını söyler ve ekler "mutsuzluk da günah değil mi? Başkalarının mutsuzluğuna sebep olmak.. "
Genç ilahiyatçı da ağzının payını almıştır.

Arabaya binen son kişi bir türk'tür.
Türk adam görmüş geçirmiştir.
Kendisinin de bir ara intihara kalkıştığını ama intihar etmeye diye gittiği yerden taze dutlarla döndüğünü anlatır. Türk adam kahramanımıza konuşmalarıyla birazcık da olsa "umut" vermiştir.
Ve evet kamera açısı da değişmiştir artık.
Diğer iki kişi de sadece arabanın içi çekilirken şimdi yollar gösterilmektedir. Yaşama olan bağlılık, istek artmıştır.

Filmin sonunu anlayamadım. Çok ikilemde bırakan Bi son bu. Herkesin kendi sonu olmuş gibi geldi bana.
Ama ırklara yüklenen bu yorum beni çok çok şaşırttı.