bugün
- vatandaşlık farkı alan otel25
- icardi190529
- güne bir şarkı bırak10
- 1 m dolara bu bebeğe sertçe tokat atar mısınız23
- nazar değdi sözlük8
- crop giyen erkek9
- uludağ sözlüğün bitmiş olması8
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi19
- icardi1905 silik olsun kampanyası21
- şehirler arası aşk yaşamak10
- true'nin porno arşivi kaç gb9
- suriyeliler suriye'ye dönsün12
- bir kadının yemek ısmarlaması15
- hamas bir terör örgütüdür20
- erkeğe ne hediye alınır34
- bir sözlük yazarını kaşır mısınız11
- futbolcu ismiyle nick almak11
- anın görüntüsü12
- sözlükte ateist gibi takılan yahudiler10
- aleyna tilki10
- sözlük kızından gelin olmaz21
- herkes güncel fiyatını yazabilir mi9
- arkadaşlar sizden bir şey rica edebilir miyim22
- ağaç gövdesi gibi bacakları olan kadın14
- sözlük yazarlarının tatlıları8
- alınan en güzel iltifat14
- kızımın kiminle yatıp kalktığıyla ilgilenmezdim9
- cumaya gidenlerin çok azalması10
- bik bik'in balona binmesi34
- en yaşlı özelliğiniz9
- 170 boyunda olduğum için hep reddedildim23
- sabah aç karnına içilen bira13
- ideal duş alma sıklığı14
- kız mı erkek mi belli olmayan yazarlar8
- adanada polisin saldırganın ayağına sıkması14
- icardiyi tokat manyağı yapmak12
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız9
- millet açsa neden kafeler tıklım tıklım9
- 27 nisan 2024 fenerbahçe beşiktaş maçı23
son 7 senede, 9 farklı ülkede(güney kore, çin, almanya, fransa, hollanda, isviçre, ispanya, macaristan, sırbistan) 6 ay ile 1 yıl arasında yaşadığım için üzerine kolaylıkla yorum yapabileceğimdir.
öncelikle arkadaşlar, paranız varsa her yerde refah içinde yaşarsınız, bunun sadece yurtdışında olmakla alakası ne yazık ki yok.
özellikle avrupa'da iyi bir geliriniz yoksa, şehirden uzak yerlerde ev tutmanız gerekir. zira şehir merkezine yakın yerlerde kiralar çok yüksek. benim maaşım ortalamanın oldukça üzerinde olduğu halde, maaşın üçte birini kiraya veriyordum.
sıla hasreti temalı şeyler söyleniyor, yurtdışında yaşamayan bilemez, insan memleketi özlüyor geyikleri dönüyor. tam olarak öyle değil aslında. *
ama bazen insan kendi dilinde konuşmak istiyor. dedikodu yapmak istiyor, türkçe kelimelerin ikinci anlamlarını kullanarak geyik çevirmek istiyor. karşındaki anlamıyor.
bence en zoru, insanlarla aranızdaki dil/kültür bariyeri. her ne kadar o kültüre adapte olsanız da, kullandıkları dili iyi bilseniz de, farklı kültürlerden geliyorsunuz.
avrupa'da yaşamanın en güzel yanı, her yere dilediğinizce gidebilmeniz. gelişmiş tren ağları ile tüm avrupa birbirine bağlanmış durumda. önceden ayarladıktan sonra bilet ücretleri de oldukça makul oluyor. bu sayede çok ülke gezme fırsatım olmuştur. insanlarda toplu taşıma bilinci vardır. buradaki gibi, araç kullanmak ya da araç sahibi olmak sosyal bir statü olarak görülmez.
bunun yanında kıyafet, dış görünüş de sosyal statü olarak görülmez. insanlar rahattır, zekaları ve yaptıkları ile bir yere gelirler. o yüzden çok büyük şirketlerin Ceo'ları bile kot-tshirt le dolaşır, swatch'un en dandik saatlerini takar.
kişisel bakım ürünleri türkiye'ye kıyasla çok uygundur. burada deodorant 15 lira civarındayken orada 1-1,5 euro'dur mesela. tl'ye çevirmeyin hemen, adamlar euro kazanıyor. burada deodorant'ın 1.5 lira olduğunu düşünün. kuru düşünmezseniz, arada yaklaşık olarak 10 kat fark olduğunu kabul edebilirsiniz.
enflasyon yok denecek kadar azdır. 8 sene önce almanya'dan aldığım çikolata'nın hala aynı fiyatta olması bunun en net açıklaması aslında. bu da insanlara güven verir.
ama sanmayın ki çok güvenlidir. özellikle çok göç alan ya da turistik şehirlerde çok fazla hırsızlık olayı yaşanır.
fransa'dan araba kiralarken gideceğiniz ülkeyi sorarlar. ona göre belli sınıf araçları vermezler. hırsızlık/araç kaçırma olaylarına karşılık.
kısacası, güzel, eğlenceli, bazen sıkıcı bir hayat yurtdışındaki. çok da şeyapmamak lazım.
öncelikle arkadaşlar, paranız varsa her yerde refah içinde yaşarsınız, bunun sadece yurtdışında olmakla alakası ne yazık ki yok.
özellikle avrupa'da iyi bir geliriniz yoksa, şehirden uzak yerlerde ev tutmanız gerekir. zira şehir merkezine yakın yerlerde kiralar çok yüksek. benim maaşım ortalamanın oldukça üzerinde olduğu halde, maaşın üçte birini kiraya veriyordum.
sıla hasreti temalı şeyler söyleniyor, yurtdışında yaşamayan bilemez, insan memleketi özlüyor geyikleri dönüyor. tam olarak öyle değil aslında. *
ama bazen insan kendi dilinde konuşmak istiyor. dedikodu yapmak istiyor, türkçe kelimelerin ikinci anlamlarını kullanarak geyik çevirmek istiyor. karşındaki anlamıyor.
bence en zoru, insanlarla aranızdaki dil/kültür bariyeri. her ne kadar o kültüre adapte olsanız da, kullandıkları dili iyi bilseniz de, farklı kültürlerden geliyorsunuz.
avrupa'da yaşamanın en güzel yanı, her yere dilediğinizce gidebilmeniz. gelişmiş tren ağları ile tüm avrupa birbirine bağlanmış durumda. önceden ayarladıktan sonra bilet ücretleri de oldukça makul oluyor. bu sayede çok ülke gezme fırsatım olmuştur. insanlarda toplu taşıma bilinci vardır. buradaki gibi, araç kullanmak ya da araç sahibi olmak sosyal bir statü olarak görülmez.
bunun yanında kıyafet, dış görünüş de sosyal statü olarak görülmez. insanlar rahattır, zekaları ve yaptıkları ile bir yere gelirler. o yüzden çok büyük şirketlerin Ceo'ları bile kot-tshirt le dolaşır, swatch'un en dandik saatlerini takar.
kişisel bakım ürünleri türkiye'ye kıyasla çok uygundur. burada deodorant 15 lira civarındayken orada 1-1,5 euro'dur mesela. tl'ye çevirmeyin hemen, adamlar euro kazanıyor. burada deodorant'ın 1.5 lira olduğunu düşünün. kuru düşünmezseniz, arada yaklaşık olarak 10 kat fark olduğunu kabul edebilirsiniz.
enflasyon yok denecek kadar azdır. 8 sene önce almanya'dan aldığım çikolata'nın hala aynı fiyatta olması bunun en net açıklaması aslında. bu da insanlara güven verir.
ama sanmayın ki çok güvenlidir. özellikle çok göç alan ya da turistik şehirlerde çok fazla hırsızlık olayı yaşanır.
fransa'dan araba kiralarken gideceğiniz ülkeyi sorarlar. ona göre belli sınıf araçları vermezler. hırsızlık/araç kaçırma olaylarına karşılık.
kısacası, güzel, eğlenceli, bazen sıkıcı bir hayat yurtdışındaki. çok da şeyapmamak lazım.
güncel Önemli Başlıklar