bugün

bilal yavuz

GÖLYAZI

zeytin ormanları, gam leylekleri
sazlıkta salınan nazlı sandallar
Apolyont gölünde mahzun gökada
Ağlayan Çınarını ağlaşmakta
sevdaya pervane yel değirmeni
Eleni’yle Mehmed’i anlatmakta
yerinden yurdundan eden acılar
bazı mevsimler çınarın göğsünden
birkaç damla kan olur göğe damlar
uğultular duyulur Rum evinden
derler ki; aşkları ah olup tozar
çığlıklar yükselir harabelerden

ey devrik ulu çınar; bir bilseler
ne sırlara şahid ihtiyar gövden
koynunda can veren nice hasretler
hesap günü için bir mahşer bekler
miras hatıralar, Mübadele’den
yüreklerce çarpar zerrelerinde
çığırsın mayanı Zambak Tepesi
dallarında; Taş Mektep öksüzleri
Kazım Paşayı hayırla yad etsin
dağlan hey Gölyazı, ağla ve çağla
saplı durdukça tarihin bağrına
sönmez hakkın hilali karalarda.