bugün
- patiswiss14
- bir sözlük kızı ile yakınlaşmak16
- manyak olmaya karar verdim silik olsun kampanyası14
- ak partiliyi çok fena döven chp belediye başkanı19
- akrep burcu9
- 22 şubat 2024 sparta prag galatasaray maçı14
- birini donuzlayarak ceza vermek9
- kalbin sadece bir kişiyi seveceği saçmalığı10
- arkadaşlar biri var18
- karınıza range rover alır mısınız25
- bik bik moderatör olsun14
- kent lokantası niye bedava değil demek22
- boşuna yaşıyorum hissi18
- anın görüntüsü15
- avrupanın yarrağı yemesi yakındır19
- evlilik17
- akp seçmeni14
- ali erbaş19
- escort fiyatlarının güncellenmesi12
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi11
- modern kadinin ucuz ve kolay ulasilabilir olmasi17
- icardi1905 silik olsun kampanyası27
- türkiyede çok abartılan arabalar9
- nervio'ya aşık olmak10
- balayını italyada yapmak isteyen nişanlı14
- futbolcu ismiyle nick almak14
- chp'li o tekin'in öcalan'ın fotosu ile pozu37
- demet akalın'ın zeka seviyesi12
- gina carano9
- icardi19059
- türkiye işçi partisi10
- çin halk cumhuriyeti8
- ellerim bos gonlum hos9
- bir kadında ilk baktığınız yer neresi17
- 31 mart 2024 cumhuriyet halk partisinin zaferi8
- sözlük kızlarının don renkleri14
- aynı dizileri tekrar tekrar izlemek8
- karımın çok mutlu olacağı gerçeği13
- kadınların boşanmış erkeğe bakışı9
- merfulu8
- sözlük kızlarının ayakkabıları18
- yakışıklı erkeği çirkin gösterecek şeyler15
- eloande'ye koca buluyoruz kampanyası8
- murat kurum kurudu gitti8
- haçta iken sevgili ile sevişmek günah mıdır11
- yunanistan bizden çalsa rahatsız olmayacağınız şey11
- online olup entry girmeyen yazarlar9
- bebek kokusu8
- fenerbahçe'nin bu sene de şampiyon olamaması15
- çirkin erkeği yakışıklı gösterecek şeyler10
(bkz: glass ceiling syndrome)
ilk kez 1978 yılında Marilyn Loden tarafından bir konferansta kullanılan tabir, özellikle kadınların iş yerlerinde maruz kaldıkları ayrımcılık sebebiyle, iş yerinde yükselmelerinin engellenmesini anlatmak için kullanılan bir benzetmedir. Benzetme zaman zaman azınlıklara mensup kişilere yönelik olarak da kullanılabilmektedir. benzetmenin çıkış noktası olan dramatik hikaye ise;
Bilim adamları pirelerin farklı yükseklikte zıplayabildiklerini görür. Birkaçını toplayıp 30 cm yüksekliğindeki bir cam fanusun içine koyarlar. Metal zemin ısıtılır. Sıcaktan rahatsız olan pireler zıplayarak kaçmaya çalışır ama başlarını tavandaki cama çarparak düşer. Zemin de sıcak olduğu için tekrar zıplar, tekrar başlarını cama vururlar. Pireler camın ne olduğunu bilmediklerinden, kendilerini neyin engellediğini anlamakta zorluk çeker. Defalarca kafalarını cama vuran pireler sonunda o zeminde 30 santimden fazla zıplamamayı öğrenir.
Artık hepsinin 30 cm zıpladığı görülünce deneyin ikinci aşamasına geçilir ve tavandaki cam kaldırılır. Zemin tekrar ısıtılır. Tüm pireler eşit yükseklikte, 30 cm zıplar! Üzerlerinde cam engeli yoktur, daha yükseğe zıplama imkanları vardır ama buna hiç cesaret edemezler.
Kafalarını cama vura vura öğrendikleri bu sınırlayıcı “hayat dersi”ne sadık halde yaşarlar. Pirelerin isterlerse kaçma imkanları vardır ama kaçamazlar. Çünkü engel artık zihinlerindedir. Onları sınırlayan dış engel kalkmıştır ama kafalarındaki iç engel varlığını sürdürmektedir. Bu deney canlıların neyi başaramayacaklarını nasıl öğrendiklerini gösterir. işte buna “cam tavan sendromu” denir.
''Bir insanın gelebileceğine inandığı en üst nokta, onun cam tavanıdır. Cam tavanınız hayallerinizin tavan yüksekliğini gösterir.''
yahut psikoloji biliminde bilinen yaygın adıyla;
(bkz: öğrenilmiş çaresizlik)
''Avrupa Komisyonu tarafından 2008’de yayınlanan rapora göre, AB üyesi ülkelerde kadınların saatlik kazancı erkeklere göre %17,5 daha düşüktür. Konuya ilişkin dünya genelinde ülkelerin durumunu gösteren “Cam Tavan Endeksi” isimli bir liste tutulmaktadır. Bu listeye göre, kadınlara iş yaşamında en az ayrımcılık uygulanan ülkeler izlanda, Norveç, isveç ve Finlandiya’dır. Türkiye bu listede 27. Sırada yer almaktadır. Ülkemize ilişkin veriler ayrıntılı incelendiğinde, kadınların erkeklere göre %20 daha az ücret aldığı görülmektedir. Ayrıca ülkemizin nüfusunun yaklaşık yarısı kadın olmasına rağmen, yönetici pozisyonların sadece %12,2’si kadınlar tarafından doldurulmaktadır.''
ilk kez 1978 yılında Marilyn Loden tarafından bir konferansta kullanılan tabir, özellikle kadınların iş yerlerinde maruz kaldıkları ayrımcılık sebebiyle, iş yerinde yükselmelerinin engellenmesini anlatmak için kullanılan bir benzetmedir. Benzetme zaman zaman azınlıklara mensup kişilere yönelik olarak da kullanılabilmektedir. benzetmenin çıkış noktası olan dramatik hikaye ise;
Bilim adamları pirelerin farklı yükseklikte zıplayabildiklerini görür. Birkaçını toplayıp 30 cm yüksekliğindeki bir cam fanusun içine koyarlar. Metal zemin ısıtılır. Sıcaktan rahatsız olan pireler zıplayarak kaçmaya çalışır ama başlarını tavandaki cama çarparak düşer. Zemin de sıcak olduğu için tekrar zıplar, tekrar başlarını cama vururlar. Pireler camın ne olduğunu bilmediklerinden, kendilerini neyin engellediğini anlamakta zorluk çeker. Defalarca kafalarını cama vuran pireler sonunda o zeminde 30 santimden fazla zıplamamayı öğrenir.
Artık hepsinin 30 cm zıpladığı görülünce deneyin ikinci aşamasına geçilir ve tavandaki cam kaldırılır. Zemin tekrar ısıtılır. Tüm pireler eşit yükseklikte, 30 cm zıplar! Üzerlerinde cam engeli yoktur, daha yükseğe zıplama imkanları vardır ama buna hiç cesaret edemezler.
Kafalarını cama vura vura öğrendikleri bu sınırlayıcı “hayat dersi”ne sadık halde yaşarlar. Pirelerin isterlerse kaçma imkanları vardır ama kaçamazlar. Çünkü engel artık zihinlerindedir. Onları sınırlayan dış engel kalkmıştır ama kafalarındaki iç engel varlığını sürdürmektedir. Bu deney canlıların neyi başaramayacaklarını nasıl öğrendiklerini gösterir. işte buna “cam tavan sendromu” denir.
''Bir insanın gelebileceğine inandığı en üst nokta, onun cam tavanıdır. Cam tavanınız hayallerinizin tavan yüksekliğini gösterir.''
yahut psikoloji biliminde bilinen yaygın adıyla;
(bkz: öğrenilmiş çaresizlik)
''Avrupa Komisyonu tarafından 2008’de yayınlanan rapora göre, AB üyesi ülkelerde kadınların saatlik kazancı erkeklere göre %17,5 daha düşüktür. Konuya ilişkin dünya genelinde ülkelerin durumunu gösteren “Cam Tavan Endeksi” isimli bir liste tutulmaktadır. Bu listeye göre, kadınlara iş yaşamında en az ayrımcılık uygulanan ülkeler izlanda, Norveç, isveç ve Finlandiya’dır. Türkiye bu listede 27. Sırada yer almaktadır. Ülkemize ilişkin veriler ayrıntılı incelendiğinde, kadınların erkeklere göre %20 daha az ücret aldığı görülmektedir. Ayrıca ülkemizin nüfusunun yaklaşık yarısı kadın olmasına rağmen, yönetici pozisyonların sadece %12,2’si kadınlar tarafından doldurulmaktadır.''
güncel Önemli Başlıklar