bugün
- sigara içmenin insana verdiği zevk8
- icardi190527
- hamas bir terör örgütüdür15
- suriyeliler suriye'ye dönsün12
- vatandaşlık farkı alan otel24
- bir kadının yemek ısmarlaması15
- erkeğe ne hediye alınır34
- 1 m dolara bu bebeğe sertçe tokat atar mısınız19
- anın görüntüsü13
- icardi1905 silik olsun kampanyası19
- şehirler arası aşk yaşamak9
- true'nin porno arşivi kaç gb8
- sözlükte ateist gibi takılan yahudiler10
- aleyna tilki10
- sözlük kızından gelin olmaz21
- herkes güncel fiyatını yazabilir mi9
- arkadaşlar sizden bir şey rica edebilir miyim22
- ağaç gövdesi gibi bacakları olan kadın14
- sözlük yazarlarının tatlıları8
- alınan en güzel iltifat14
- kızımın kiminle yatıp kalktığıyla ilgilenmezdim9
- cumaya gidenlerin çok azalması10
- futbolcu ismiyle nick almak12
- bik bik'in balona binmesi34
- en yaşlı özelliğiniz9
- 170 boyunda olduğum için hep reddedildim23
- sabah aç karnına içilen bira13
- ideal duş alma sıklığı14
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi13
- artificialintelligence9
- kız mı erkek mi belli olmayan yazarlar8
- adanada polisin saldırganın ayağına sıkması14
- icardiyi tokat manyağı yapmak12
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız9
- millet açsa neden kafeler tıklım tıklım15
- 27 nisan 2024 fenerbahçe beşiktaş maçı23
sevdiğin kızın masumiyetini ömür boyu içinde taşımak isteyen 15 yaşında bi gencin yaptığı eylemdi bi zamanlar. o genç büyüdü, ne kızın masumiyetini bıraktılar, ne kendi masumiyeti kaldı kendinde.
aşık olduğum ilk kız, ilk kez bir kızı arzuluyorum bu kadar, ilk kez aşığım birine. gece oluyor, yatağımıza girip hiçbir şey yapmadan uyuyoruz. dördüncü günümüz sanırım, kulağıma fısıldıyor rusça tek bildiğim cümleyi, " seni istiyorum" u. öpüşmeye başlıyoruz. ilk defa öpüyorum birini. umduğundan daha etkisiz, hatırlamıyorum bir şey. ama boynuma kayınca ruhum çıkıyor bedenimden, ölüyorum işte. dursun istiyorum zaman, her şey dursun. sadece boynum ve dudakları olsun hayatta, öyle kalsın ikisi sonsuza kadar. aşığım, eriyorum.
benim boynum, onun dudakları...
boyun kelimesinin bu kadar hoş duracağını sanmazdım hiçbir zaman.
boyun...
oluyor her şey bi anda. sinirli, şiddetli, can acıtıcı bir şekilde. ilkler hep can acıtır, daha sonra o ilkin yerine koyduklarımız gibi. zamanla alışırız başkalarını başkalarının yerine koymaya. hayat bu değil mi zaten? başkasını başkasının yerine koyma sanatı. annemin yerine kız arkadaşım, babamın yerine erkek arkadaşım, erkek arkadaşımın yerine bardaki bi çocuk... iyi bir sanatçıyım ben. sırf bu yüzden.
ağlıyor çektiği acıdan. bi insan acı çekerken nasıl zevk alabilir? yaranın üstüne tuz döküyoruz resmen ve zevk alıyoruz. acı çekmeyi seviyoruz ve " devam et" diyoruz birbirimize. kulağımda hiçbir şey yok o an, sadece gözyaşı var ikimizin. mutluluktan, acıdan. ikisinin bir arada olduğu hiçbir ilk yok sanırım.
öpüyorum yanaklarını, gözyaşlarını emiyorum.
"bir kadının vücudundan gelen her sıvıyı yalıyorsan onu gerçekten seviyorsundur"
demiş kürşat başar. gözyaşını emiyorum, ama yetmiyor bana. ona olan sevgimi gözyaşı emmek gibi bir klişeyle anlatamam. daha fazlasını hakediyor o, daha fazla ilki.
aşağılara kayıyorum, o güzelliği içime çekiyorum. o kadının masumiyeti benim artık, kimsenin değil. bana ait artık o, artık benim. aşık olduğum kız sadece benim bu an. bir daha hiç kimse bakamayacak bu tada, hayattaki hiç kimse. dünyadaki herkesten daha şanslıyım o an. dünya starlarından, film yıldızlarından, devlet başkanlarından... bu kadının tadı bende çünkü, artık kimsede olamayacak zamanı geri alamayana kadar.
çenem, dudaklarım, dilim, yemek borum, midem... hepsinde kadınımın masumiyetinin tadı, hepsi kan kızılı, hepsi...
yukarı çıkıp kadınımı bastırıyorum göğsüme, dilimi dudaklarımda dolaştırıp o ekşimsi tadı, o kokuyu içime çekiyorum. gülüyorum...
aşık olduğum ilk kız, ilk kez bir kızı arzuluyorum bu kadar, ilk kez aşığım birine. gece oluyor, yatağımıza girip hiçbir şey yapmadan uyuyoruz. dördüncü günümüz sanırım, kulağıma fısıldıyor rusça tek bildiğim cümleyi, " seni istiyorum" u. öpüşmeye başlıyoruz. ilk defa öpüyorum birini. umduğundan daha etkisiz, hatırlamıyorum bir şey. ama boynuma kayınca ruhum çıkıyor bedenimden, ölüyorum işte. dursun istiyorum zaman, her şey dursun. sadece boynum ve dudakları olsun hayatta, öyle kalsın ikisi sonsuza kadar. aşığım, eriyorum.
benim boynum, onun dudakları...
boyun kelimesinin bu kadar hoş duracağını sanmazdım hiçbir zaman.
boyun...
oluyor her şey bi anda. sinirli, şiddetli, can acıtıcı bir şekilde. ilkler hep can acıtır, daha sonra o ilkin yerine koyduklarımız gibi. zamanla alışırız başkalarını başkalarının yerine koymaya. hayat bu değil mi zaten? başkasını başkasının yerine koyma sanatı. annemin yerine kız arkadaşım, babamın yerine erkek arkadaşım, erkek arkadaşımın yerine bardaki bi çocuk... iyi bir sanatçıyım ben. sırf bu yüzden.
ağlıyor çektiği acıdan. bi insan acı çekerken nasıl zevk alabilir? yaranın üstüne tuz döküyoruz resmen ve zevk alıyoruz. acı çekmeyi seviyoruz ve " devam et" diyoruz birbirimize. kulağımda hiçbir şey yok o an, sadece gözyaşı var ikimizin. mutluluktan, acıdan. ikisinin bir arada olduğu hiçbir ilk yok sanırım.
öpüyorum yanaklarını, gözyaşlarını emiyorum.
"bir kadının vücudundan gelen her sıvıyı yalıyorsan onu gerçekten seviyorsundur"
demiş kürşat başar. gözyaşını emiyorum, ama yetmiyor bana. ona olan sevgimi gözyaşı emmek gibi bir klişeyle anlatamam. daha fazlasını hakediyor o, daha fazla ilki.
aşağılara kayıyorum, o güzelliği içime çekiyorum. o kadının masumiyeti benim artık, kimsenin değil. bana ait artık o, artık benim. aşık olduğum kız sadece benim bu an. bir daha hiç kimse bakamayacak bu tada, hayattaki hiç kimse. dünyadaki herkesten daha şanslıyım o an. dünya starlarından, film yıldızlarından, devlet başkanlarından... bu kadının tadı bende çünkü, artık kimsede olamayacak zamanı geri alamayana kadar.
çenem, dudaklarım, dilim, yemek borum, midem... hepsinde kadınımın masumiyetinin tadı, hepsi kan kızılı, hepsi...
yukarı çıkıp kadınımı bastırıyorum göğsüme, dilimi dudaklarımda dolaştırıp o ekşimsi tadı, o kokuyu içime çekiyorum. gülüyorum...
güncel Önemli Başlıklar