fantastic beasts the crimes of grindelwald

öncelikle belirteyim, tüm kitapları defalarca kez okumuş, filmleri defalarca kez izlemiş bir potterhead olarak şaşmaz bir "harry potter yobazı" olduğum için filmi 2 kez izledim, 3. kez bile gidebilirim. yazının sonunda da belirteceğim üzere jo ablanın elinden çıkan her şeye böylesine körlemesine atlayacak milyonlarca fanatiği olduğunun da bilincindeyim. haliyle bu filmi eleştirmek gibi bir amaçla gitmediğimi daha aşikar kılamam sanırım. tek cümle ile yorumum: sevmedim sevemedim.

peşin tanım : sadece harry potter evrenine yeniden ısındırdığı için, o atmosferi yine / yeniden tattırdığı için kıramadığım, canını yakmak istemediğim filmdir ; yoksa ciddi, çok ciddi sıkıntıları var.

--spoiler--

filmin başlangıcı (kaçış sahnesi) bırakın harry potter serisi filmlerini, benim diyen aksiyon filmlerini aratmayacak kadar keyifliydi. barty crouch taktiğiyle (kronolojik olarak bakınca, barty crouch "grindelwald taktiğiyle" oğlunu azkaban'dan kaçırdı demek daha doğru olur gerçi) hapisten kaçan grindelwald ve testrallerin çektiği arabada yaşananlar gerçekten etkileyici ve umut vericiydi.

ne var ki filmdeki en elle tutulur aksiyon sahnesinin o olduğunu bilemediğimden ve daha fazlasının geleceğine olan inancımdan pek tadını çıkaramadım o güzel birkaç dakikanın. nereden bileyim filmin devamının haftaiçi akşamları star'da çıkan ve gün içinde zibilyon kez tekrarı verilen ortalama bir türk dizisi temposunda ilerleyeceğini...

şimdi filmin gerçekten içine girmek istemiyorum. çünkü bir girsem :

hogwarts'a cisimlenilebilmesine açıklama getirilmemesi mi...

o ulvi büyücü, cübbesi ve rahat tavırları ile meşhur dumbledore'un hatemoğlu katalog çekimlerinden yeni çıkmış gibi kasım kasım gezinmesi mi...

alenen grindelwald & dumbledore ilişkisine ve o karanlık döneme odaklanacağı belli olan serideki bir filmin adında hala absürd bir şekilde "fantastik canavarlar ve..." gibi konu ile tamamen alakasız bir ifadenin yer alması mı... (abi filmde 2-3 canavar gösterdiniz diye o film bir fantastic beasts filmi mi oldu kurban olayım bir açıklayın bana. neden "harry potter ve sırlar odası" filmi "basilisk ve tom riddle'ın yediği boklar" diye çıkmadı o zaman vaktinde? )

sözde ana karakter newt scamander'ın hikayeye, çantasındaki sevimli burnuklardan bile daha az şey kattığı gerçeği mi...

leta lestrange gibi gizemli ve soyu gereği geleceğe dair bağlantılar kurabileceğimiz bir karakterin pat diye ölmesi ile şaşırmış pikachu gibi
görsel
kalakalmamız mı...

"cgi alevlerin kapışması" faciası mı... (allah aşkına o ne gereksiz bir dramdır jo abla?)

güya şehri yok etme motivasyonu ile şaha kalkmış alevden bir ejderhayı, basit bir karşı atak büyüsü olan "finite" ile durdurmaya çalışmaları... ve daha da komiği başarılı olmaları mı... (??)

yoksa yine bir nebze güzel bağladıkları "credence'ın grindelwald için önemi" (güçlü bir silah) gibi bir konuyu sansasyonel bir son yaratmak adına mantık hataları ve "elbet kılıfına uydururuz" tarzı bir açıklama ile "yiyeceğimiz" bir şekilde piç etmelerine mi gireyim inanın bilemem.

hepsi ayrı sinir bozucu, hepsi ayrı üzücü... sahneleri düşündükçe moralim bozuluyor, haliyle filmin içinden daha fazla detay konuşmak istemiyorum.

--spoiler--

yazının başında da belirttiğim gibi ne olursa olsun gidip izleyecek, para verecek milyonlarca kişi var dünyada bu filmi.

neden peki? çünkü o boş, sıkıcı bir sahnenin arkasından aniden beliren şato görüntüleri eşliğinde çalan hedwig's theme'i duyunca eli ayağı titreyen, gözleri dolan (salonun ortasında soğan doğrayan bi şerefsiz vardı, benimki ondan oldu da) insanlar bunlar. haliyle "garanti gelir" diyebiliriz bu kitle için.

kaldı ki bunu bir kandırmaca olarak da görmüyorum, bizi böyle bağlayan evreni yaratan da jk rowling'in kendisi. varsın böyle delirtsin, kızdırsın, hayal kırıklığına uğratsın. birkaç filmle bitmesi mümkün olmayan bir krediye sahip kendisi, o da bunun farkında. tek temennim, serinin sonraki filmlerinde kendisini ve bu evreni sevenleri bu kadar "cepte saymaması". Yine kötü bir film gelir ve biz yine gideriz elbet, ama insanları üzmenin ne gereği var be jo abla? dimi? yapma böyle şeyler kurban olduğum.