mevlana

düşüncelerinin büyüklüğünü, hümanistliğini bir yana koyalım...

mevlana bugün, herkesin istediği yere çektiği bir figür olmuştur. bazıları hümanist yanlarını öne çıkarırken, islam'a dayalı köklerinden hiç bahsetmezler. tersi de konu edilebilir, islami yönünü ön plana çıkarırken, o herkesi, her canlıyı kucaklayan tarafını gölgede bırakırlar. oysa mevlana, 'ne olursan ol gel' derken, din, dil, ırk ayrımı gözetmemişti.

şimdi mesnevi'yi falan kim oturup okuyacak değil mi? iyisi mi, herkes kendi kampından ezberletilen mevlana tasvirlerini bellesin. aslında mevlana bunu fil hikayesi ile anlatmıştı. kendi başına geleceğini tahmin etmiş miydi acaba? hani karanlık bir odada insanlar fili, bir yerinden tutar da, kim neresini tuttuysa filin, öyle tarif eder. kimi fil bir 'kulaktır' der, kimi 'kuyruk'... işte bugün mevlana'nın durumu da aynen buna benziyor.

meraklısına not: i.m. panayotopulos'un 'benzersiz mevlana' isimli kitabına bir göz atın. resmen hristiyan kültürünün bir parçası ilan etmiş mevlana'yı!

meraksızına not: yok.