bugün

alparslan türkeş

Severim.

Cem Yılmaz'ın dediği gibi, "Türk ulusunun 'diğer' Avrupa Ülkelerinden (diğer sözcüğü önemli, yalnızca "Avrupa" dersek onlar-biz tuzağına düşeriz, oysa yalnızca "biz varız") eksiğimiz yok, fazlamız var."

iste o ağırlıklardan birisi de sn. Türkeş'in aşırı sert durusudur. O donemi hatırlayan kaç kişi var burda bilmiyorum emme, Ülkü ocağına gidince eline makinayı verip sıka sıka ilerle demiyorlar. Gerçi ben bil"e"mem, bir kez gittim, yedi (7) yasında.

Bu algı hala kirilabilmis degil, gerçi bir elinde tespih, diğer elinde "baseball" sopası olan minik Bozkurt'lar, yada pan-europeanist soyculuk (soy Arapçada ırk sözcüğünün Türkçedeki karşılığıdır) karşısındaki büyük tehlikelerden biri olan "Berkecan Yabgular ve siper arkasındaki eğitmenleri" asyacı gökboruler ile iletişim kurmak zor, eskiden bir parça kalan saygı da günümüz gençlerinde üzgünüm ki yok.

Ya kufur eder, ya hakaret, asagilama ve küçük görmek gırla.

Tabii bu saydığım tipler genelde 15-21 yas tipindeki insanlar oluyor. Köyde iki gun internetsiz kalamıyor "Berkecan Yabgu", ortaasya Kırsalında at sürecekmiş, ne anlatabilirsin ki?

Alparslan Türkeş'e donecek olursak, kendisi Türkçü hareketin önemli adlarından biridir, artısı sayamayacağım denli çoktur, eksisi ise bir kaç birimden oluşur.

Büyük eksisi de yukarıdaki makalemsi yazıda yazmaktadır.