bugün

acı

bir kadın, ''bize acıyı anlatın,'' dedi.
o da şöyle cevap verdi:

acı, kavrayışınızın etrafındaki kabuğu parçalayandır.
meyvenin çekirdeği kırılmak zorunda olsa dahi, özü güneşin altında durabilir ve bu yüzden sizin de acıyı tanımanız gerekir.

kalbiniz, hayatınızda her gün gerçekleşen mucizelere meraklı olabilseydi, tıpkı sevinçleriniz gibi acılarınızın da muhteşem olduğunu görürdünüz.
tarlalarınıza peşi sıra vuran mevsimler gibi kabul ederdiniz, kalbinizden geçip giden mevsimleri de.
ve kederinizin getirdiği kışları huzur içinde izlerdiniz.

yaşadığınız acıların çoğu kendi seçimlerinizin sonucudur.
içinizdeki doktorun hasta benliğinizi iyileştirmek için kullandığı acı iksirdir.
bu yüzden doktora güvenin, verdiği ilacı huzur ve sükunet içinde için.

zira eli ağır ve sert olmasına rağmen, görünmeyen'in şefkatli eliyle yönlendirilir.
ve getirdiği tas dudaklarınızı yakıyor olsa dahi, çömlekçi'nin kutsal gözyaşlarıyla nemlendirdiği kille şekillendirilmiştir.

şairene bir üslupla kaleme alınmış, halil cibran başyapıtı olan ermiş'ten ''acı üzerine.''

(bkz: ermiş)
güncel Önemli Başlıklar