bugün

sözlük yazarlarının itirafları

80'ler dönemi, tabi o sırada serde sosyalistlik var. Deniz gezmiş tarzı yeşil uzun parkamı giymişim, siyasal'ın bahçesinde arkadaşlarla ülkeyi kurtarırken, bi yandan da Adıyaman tütünümü sarmaktayım.
Ülkenin hali perişan, gidişat kötü, ihtilalin ayak sesleri siyasalın koridorlarında yankılanıyor...

Dedim ya ; serde sosyalistlik var, biz de bir sosyalizm sevdasına düşmüşüz. Gözümüz başkaca bir şey görmüyor.
işte böyle gide gele devrimcilik oynadığımız vakitlerde, onu gördüm. Sosyalist kırmızısı saçları, yeşil kazağı ve kırmızı fuları ile devrin gazetelerinden cumhuriyet okuyor. Önünde kan kırmızısı çayı, cebinde birinci marka sigarası...
Kül tablasına koyduğu sigarası ağır ağır yanmakta, yuvarlak kemik çerçeveli gözlükleri ile pür dikkat haberleri okumaktaydı.

işte dostlarım o anda aşık olmuştum ona. Adını bilmiyordum. Adını destina koydum.
Onu ilk ve son kez gördüğümü nerden bilebilirdim.

Sordum sual ettim, dediler ki "destina" ölmüş.
Bir gece vakti, devrimsel bir eylemden dönüşte, üç tane çakal kesmiş yolunu. Kırmızı fuları al kana bulanmış.
Cebindeki sigarasına kan bulaşmış.
Gözlüklerini kırmışlar. Üç kişi, üçü de birbirinden vahşi.
Gece yarısı, üç kişi kesmişler yolunu
Bir tenhada, üzerinde yeşil kazağı...

işte böyle bir aşk acısı yaşadım dostlarım. Birini son kez gördüğünü bilmemek ne demekmiş o zaman anladım ve kimle konuşursam konuşayım artık onu son kez görecekmişim gibi konuştum...

https://youtu.be/_okR31ueH7k