bugün

ahlat ağacı

gideyim de çoğunluğun beğendiği şeyi bi yerin dibine sokayım dedim, göt oldum geldim.
fularlı da olsan fularsız da, adam yapmış aga..

---spo-----------

o belediye başkanının, sonuç vermeyen sırf goygoy lakırdıları, boş boş ve uzun uzun konuşması, aptal siyasi argümanları, oy oy diyorum, türkiye'deki herhangi bir başkanı bul oraya koy aynısı.. iş icraate gelince ve nemalancak birşey olmayınca direk başkasına postalaması..ki 3 kuruşluk bişey bile olsa..

"çok okumuş olan ve okumayı seven" kumcunun "bir zamanlar" okuduğu kitapların britannica ve şu çılgın türkler olması..

alabildiğine sığ ve yüzeysel olmasına karşı neticede para onda olduğu için aslında "haklı"da olması..

sinanın kendisinin de ahlat ağacı olduğunun kafasına tam olarak dank etmesi, kabullenmesi..

alabildiğine laf soktuğu, beğenmediği babasının aslında bir kopyası olması..

nasıl ki babası köpeği için beni bir tek o anlıyordu düşüncesinin aslında sinanı da bir babasının anladığı..

babasından bir nevi tiksinirken, kitabını defalarca okuyanın babası olması.. babasının kitabı aklına kazıması örnekler vermesi.. kitabını adadığı annesi ve kızkardeşinin ise kitabın kapağını bile açmamış olması, hatta emanete sahip çıkamayıp onları ıslatmış olmaları...

kuyuyu kazmaya devam...

film çok uzun ama izleyin arkadaşlar..

yapmış adam diyecek birşey bulamadım..