bugün

ilk sevgilinin 25 yaşında kartlaşınca olması

bir kayıp değil, bir kazançtır. çünkü aklın başa geldiği, kişiliğin oturduğu bu yaşlarda insan ne istediğini bilerek, yapabileceği hatalara karşı kendince önlemler alarak bir ilişki yaşamak ister.

en önemlisi de, bu yaşlardaki bir insan artık ciddi ilişkinin önemini kavramıştır. ve biliyordur ki; ciddi bir ilişkiye temiz bir geçmişle başlamanın erdemi paha biçilemez.

bütün bunlardan dolayı, "herkeste var, bizde niye yok?" diye hayıflanmak akla zarardır. çünkü insan sırf "herkes yapıyor" diye kendi içinden gelmediği halde herkese uymaya kalkarsa kendi benliğini kaybeder. ve sonuç olarak, zoraki ilişkisinde mutsuzluğa mahkûm olur.

bunun doğrusu, insanın kendi içinden geldiği için ilişki yaşamasıdır. ve bu da biraz kader, biraz da çaba gösterme meselesidir. sonuçta "kader" deyip çaba göstermeyen de, "çabalamalıyım" deyip kaderini göze almayan da muradına eremez.

eyyorlamam bu kadar.