bugün

deran bebeğe mektup

Gebze Cezaevi’ nde tutuklu bulunan Miraz bebeğin annesi Gülüstan Diken Akbaba bir mektup kaleme aldı. Akbaba, “704 Deran Bebek” başlıklı mektubunda,

“Deran Bebek böylesi güzel bahar günlerinde, bahara inat bir kararla annesinin kucağında girdi, cezaevine. Şimdi o da cezaevinde annesiyle birlikte kalan 704 çocuktan/bebekten biri. Böylesi bir karara hüküm vererek bebeklerimizden bile akıl almaz bir ödleklikle korktuklarını bir kez daha tescillediler. Çünkü o bebekler ‘Çocuklar ölmesin, özgür günlere, yarınlara büyüsün’ diyen kadınların yarınları… Elbette korkmalılar ve korkmakta haklılar”

Toprağı görmemize iki yıl var

“Bulunduğumuz Gebze Cezaevi’ nde saksıda çiçek yetiştiriyormuş arkadaşlarımız. OHAL’ le birlikte toprağı, tası, saksıları sürmüşler cezaevinden. Miraz’ ı toprağın içinde oynarken, çiçekleri toplarken göremediğim günlere ‘ah’ çekiyorum. Birlikte toprak sefası çekeceğimiz günlerin başlangıcı, o güne daha var. Cezaevinde daha sade, basit hayaller kurmayı da başarıyor insan. Miraz’ ı çamura bulanmış, eli, yüzü, gözü toprak içinde, yüzünde muzip bir zafer ifadesiyle hayal ediyorum. Miraz büyüyor, Miraz hep büyüyor… Anne ve babasının ortak gözleminden çok daha başka bir yerde, başka âlemlerden birinde… Evet, başka âlemlerdir cezaevleri…”

BULUTLAR ADAM ÖLDÜRMESiN

Analardır adam eden adamı
aydınlıklardır önümüzde gider.
Sizi de bir ana doğurmadı mı?
Analara kıymayın efendiler.
Bulutlar adam öldürmesin.

Koşuyor altı yaşında bir oğlan,
uçurtması geçiyor ağaçlardan,
siz de böyle koşmuştunuz bir zaman.
Çocuklara kıymayın efendiler.
Bulutlar adam öldürmesin.

Gelinler aynada saçını tarar,
aynanın içinde birini arar.
Elbet böyle sizi de aradılar.
Gelinlere kıymayın efendiler.
Bulutlar adam öldürmesin.

ihtiyarlıkta aklına insanın,
tatlı anıları gelmeli yalnız.
Yazıktır, ihtiyarlara kıymayın,
efendiler, siz de ihtiyarsınız.
Bulutlar adam öldürmesin.

nazım hikmet