bugün

cargill

hani bir tabir var, "küresel çete" diye.
işte bu küresel çete'nin tetikçisi olan firmadır bu cargill...

(bkz: dünya tarım piyasasının hakimi küresel şirketler)

tarih 28 ocak 2004.
yer beyaz saray, türkiye cumhuriyeti başbakanı tayyip erdoğan ve abd başkanı george w. bush buluşması...
gündem fevkalade yoğun, ama bush'un erdoğan'dan istediği, erdoğan'a söylediği yegane şey şuydu;
"siz neden ülkenizde cargill'e zorluk çıkarıyorsunuz?"

abd başknaının 1 numaralı gündem konusu olan cargill neden bu kadar önemliydi?

neydi cargill? kimdi, kimin nesiydi?

cargill 1865'te abd'de kurulan küresel bir şirket.
şirketin kurucusu new york'a göç eden bir iskoç göçmen william wallace cargill...

cargill şu an 70 ülkede faaliyet gösteriyor.
ekonomi dergilerine göre cargill dünyanın en büyük 12. şirketi.
tahıl ve gübre ticaretinde dünyanın en büyük 2. şirketi.

yıllık cirosu 200 milyar dolar olan şirket, enerji, sağlık, ilaç, finans, elektrik, gaz ve ulaşım alanlarında da faaliyet gösteriyor.

cargill'in sahipleri olan cargill ailesi abd'nin en zengin 4. ailesi.

cargill türkiye'de faaliyetlerine 1960 yılında bramer ticaret aş ile ortaklık yaparak başladı.
80'li yıllarda pınar'ın sahibi yaşar holding ile birlikte tohumculuk faaliyetlerine başladı.
daha sonra istanbul'da bir mısır öğütme fabrikası satın aldı.

90'lı yıllarda cargill tohumculuk sektöründeki hisselerini bir başka dünya devi olan monsanto'ya sattı.
---------------------
bu monsanto'da küresel çete'nin bir başka şirketi, uzun, upuzun ayrı bir yazı konusu da bu monsanto.
-------------------------

2000 yılına gelindiğinde cargill, bursa-orhangazi'deki hukuk tanımaz, her şeyin üzerinde olan o tartışmalı tesisini faaliyete geçirdi.
aynı yıllarda türkiye'de yem sanayiinin lideri olan purina yem'i satın aldı.

2002'de pendik nişasta sanayii'ni satın alarak burada ülker ile yüzde 50-50 ortak oldu.

bakınız türkiye'de faaliyet alanları;
-nişasta bazlı şeker üretimi.
-tohumculuk.
-yem sanayi.
-tohum ithalatı.
-ilaç sanayi...

cargill'in nişasta bazlı şeker üretip bu milletin anasını ağlatmak için 1997'de bursa-orhangazi'de satın aldığı 213 dönümlük fabrika arazisi, 1. sınıf tarim arazisiydi.
suya, yani iznik gölü'ne yakın olduğu için bu arazi özellikle seçilmişti.

bu araziye fabrika kurulması ile ilgili süreci, yargı kararlarını yukarıda da yazmışlar zaten.
fabrika tamamen hukuka aykırı bir şekilde akp'nin çıkardığı, kamuoyunda cargill yasası olarak bilinen 5403 sayılı "toprak koruma ve arazi kullanım yasası" değişikliği sayesinde faaliyetlerine başladı.

böylece yukarıda bahsettiğimiz 2004 yılında beyaz saray'da abd başkanına verilen söz tutulmuş oldu.

peki cargill bu fabrikada ne üretiyor?
cargill bu fabrikada ortağı rockefeller'in hibrit mısırından, mısır şurubu üretiyor...

örneğin, kola, fanta, enerji içeceği vb günlük tüketilen meşrubatların tamamında bu cargill'in gdo'lu mısırdan ürettiği nişasta bazlı şeker, yani mısır şurubu kullanılıyor.

sanırım rockefeller itinin bu hibrit mısırının gdo'lu olduğunu söylememize gerek yok.
yani cargill bu fabrikada gdo'lu hibrit mısırdan ürettiği mısır şurubu ile ülkemizi, insanlarımızı zehirliyor.
mısır şurubu üretiminde civa kullanılıyor.
bu kullanılan civa sadece cargill'in ürünlerini kullanan insanları değil, fabrikanın yakınında bulunan tarım arazilerini ve iznik gölünü de zehirliyor.

akp'de buna çanak tutuyor.

üstüne üstlük çanak tutması, hukuksuzlukları görmezden gelmesi yetmiyor, akp her geçen gün milletimizi zehirleyen bu küresel çete unsuru cargill'i ödüllendiriyor.

nasıl ödüllendiriliyor?
biliyorsunuz ki ülkemizde bir şeker kurulu var.
bu kurul şeker piyasasını denetliyor, kotalar için hükümete tavsiyelerde bulunuyor.
nişasta bazlı şeker üretiminde firmaların kotaları var, ve bu kotalar içinde aslan payı tabi ki cargill'e ait.
cargill'in istemediği hiçbir firma iç piyasa için nişasta bazlı şeker üretimi yapamıyor.
peki bu şeker kurulu'nun başkan vekili kim?
muzaffer mustafa sayınataç.
kim bu adam?
cargill türkiye'nin başkan vekili.
yani adam hem cargill'in, hem şeker kurulu'nun başında.
bu ödül değil de nedir?

bugün avrupa'da kişi başına nişasta bazlı şeker tüketimi yıllık sadece 1.5 kilo iken, ülkemizde 6 kilogramdır.
üstelik avrupa ülkelerinden bazılarında; ingiltere, fransa, hollanda, avusturya, slovakya, yunanistan, isveç, portekiz ve danimarka'da mısır şurubu kullanımı kesinlikle yasak.

civalı zehirli mısır şurubu.
kişi başına tam 6 kilo...
toprağımızın, su kaynaklarımızın zehirleniyor olması da cabası.
----------------------------------
not: bir de purina yem, pioneer yem gibi firmalar tarafından ekilen gdo'lu mısırlar var, onbinlerce hektar alan. bu alanların da civa ile, kimyasal ile zehirlendiğini antiparantez belirtelim.
---------------------------------

cargill sayesinde türkiye'de gdo'lu mısır üretimi patladı.
üretim yetmedi, ithalat da yapıyoruz.
2006'da sadece 30 bin ton mısır ithal eden ülkemiz, 2015 yılında 1.7 milyon ton mısır ithal etmiştir. tam 56 bin kat artış söz konusu.

ithal edilen gdo'lu mısır güya gdo'suz olarak giriyor ülkemize, ama ne yazık ki tamamı gdo'lu.

mersin limanında yakalanan gdo'lu mısırlar ile ilgili davalar halen yargıda. isteyen ufak bir araştırmayla bulabilir.

bugün bu şeker fabrikalarının satılığa çıkarılması hainliği, ülkemizin mısır şurubuna teslim olması küresel çete'nin türkiye'de faaliyet gösteren kurumu olan cargill'in 60 yıllık planının tıkır tıkır işlemesidir.
malesef ülkemizde şeker piyasasının kontrolü cargill'dedir. şeker pancarı ekim miktarını bile bu küresel çete belirlemektedir.
işte bu şeker fabrikalarımızın satılması ile birlikte de ülkemiz insanı bu zehir tacirlerine mecbur bırakılacaktır.

cargill yönetim kurulu başkanı da buna istinaden ellerini ovuşturarak şu açıklamayı yaptı geçenlerde;
"hedefimiz ürün satışında 1 milyar dolar ciro..."

ne 1 milyarı, kaç 1 milyar?

unutmayın, şeker fabrikalarını satan vatanı da satar...