bugün

hepimiz onu bekliyoruz

Kara kitabın en güzel bölümlerinden biridir.

hepimiz o'nu bekliyoruz. hepimiz yüzyıllardır o'nu bekliyoruz. bazılarımız, galata köprüsü üzerindeki kalabalıktan bunalıp haliç'in kurşuni mavi sularına kederle bakarken, bazılarımız, surdibi'ndeki iki göz odayı bir türlü ısıtmayan sobaya odun atarken, bazılarımız cihangir'in arka sokağındaki rum apartmanının o hiç bitmeyen merdivenlerini çıkarken, bazılarımız ücra bir anadolu kasabasında, meyhanede arkadaşlarla buluşma saati gelsin diye, istanbul gazetesindeki bulmacayı çözerken, bazılarımız da o gazetede sözü edilen ve resmi basılan uçaklara binmeyi, aydınlık salonlara girmeyi, güzel gövdelere sarılabilmeyi hayal ederken, o'nu bekliyoruz. ellerimizde yüz kere okunmuş gazetelerden katlanmış kese kağıtları, en ucuz plastikle yapıldığı için, içindeki elmaları da sentetik bir kokuyla kokutan torbalar, avuç içlerimizde ve parmaklarımızda morumsu izler bırakan pazar fileleri, çamurlu kaldırımlarda hüzünle yürürken de o'nu bekliyoruz.

--spoiler--
Sende beni bekle öyleyse. istanbulun insan dolu caddelerinde, galata kulesinin dibinde, nisan yağmurlarının altında, sahil kenarında oturup denizi seyrederken, saatine bakarak, nerede kaldı bu adam diyerekten beni bekle...
--spoiler--