bugün

hislibiri nin izdivacına talip olmak

artık aklımın kalbime söz geçiremediği bir istek bu. buhara'dan gelip mavera ün nehir de hüküm sürmek gibi delice bir istek içimdeki. belki "evet" der. birlikte başkanlık seçimine aday oluruz. belki evet der darul sefa dolaylarına businessclass uçarız.

sultanım! aşk-ı pür nurum! sizin halisane niyetle ve nebi'nin sünnetiyle talibim. ne cemalinizdir gönlümü duman eden, ne de servet-i hümayununuz. ne ceddinizdir beni size divane eden, ne de şöhret-i zişanınız. âli ahlak, nadide sehavetinizdir beni benden alıp sine-i rahimime sed vuran.

ben sizin nezninizde eşkiya, nefisperver ve de'ni olabilirim, lakin şu fakir kulunuza eyleseniz bir ihsan, ki bahçenizden intihap ettiğim her çiçek , bidayeti cennetin semeresi olsa ikimiz için. ben ki , sizden sonra kendimi buldum, bir daha kaybettirmeyin sultanım. bir evet deyiverin şu biçareye, sahramız inkılab etsin cennet-i firdevse şu fani yerde.

Yaşama gözlerinle dalmak gerek.

Bi çayımı içer misin?