bugün

enelhakki

celiskisiz yazar.
benim burada insanları dinsiz yapma-dinden sogutma gibi bir misyonum yok.
bazıları oyle yorumlasa da oyle bir amac edinmiyorum. sonucta kulturel anlamda
ortak noktalarımın oldugu bir toplumda beraber yasıyoruz-yasamaya calısıyoruz.
kultur kavram olarak dinden daha genistir, daha kapsamlıdır. mesela hepimiz
kuru fasulye yiyoruz, ortak bir yiyecek kulturumuz var.hic namaz kılmayanımız da yiyor,arasıra kılanımız da yiyor,basını secdeden kaldırmayanımız da yiyor,
namaza itibar etmeyip ibadet amacıyla semah donenimiz de. burada din hakkında benim yazdıklarım inanc baglamında degil, fikir-dusunce baglamında yorumlanmalıdır.ben burada inancımdan-vicdani kanaatimden bahsetmiyorum. bazıları kendilerine ogretilen ve sorgulamadan kabul ettikleri inancları uzerinden hareketle yazıyorlar.ben felsefe yapıyorum, dusunce uretiyorum, yeni seyler soyluyorum.

insanların inancları-vicdani kanaatleri kendilerini baglar.ben boyle kendimi daha
mutlu-huzurlu hissediyorum dedin mi benim soyleyecek bir seyim kalmaz.
benim derdim kamu duzenini bozmaya, laik sisteme zarar vermeye calısanlarla.
iste onlar islamcılar,musluman degil. musluman dedigin adam kendi vicdani kanaatleri dogrultusunda kendine gore inanır.kimsenin inancına karısmaz, kimseyi de inancına
karıstırmaz. vicdan sahibidir,hak-hukuk-adalet duygusu gelismistir.
ama bu islamcılar oyle degil,dinleri imanları para bunların.
"sen nasıl muslumansın" sorusunu sorarak akıllarınca insanları sıkıstırdıklarını dusunuyorlar.sana ne lan milletin muslumanlıgından? her koyun kendi bacagından asılır.
laiklik iste bunun icin onemli, bunlar laiklige de karsı. insanların vicdanlarına-
akıllarına din vasıtasıyla pranga vurup kendilerine katma pesindeler.
toplumu bolmeye- kamplastırmaya calısıyorlar. boluculuk bahsinde kurtculerden
daha az tehlikeli degiller.