bugün

uzun yol insanı

her hafta toplam 1300 km yol kateden biri olarak bu kategorinin içine girdiğimi düşünüyorum. şehir içi ulaşımı ile şehirler arası ulaşım arasında bir fark yok benim için. sol dizimdeki çapraz bağlardan birinde yırtık olduğu için hep sağ tarafta koridora bakan koltukları tercih ederim. genelde 19 numaralı koltuk olur(19 numarasını da severim bu arada). koridora bakan koltuğun bir artısı molalarda kaldırılma ihtimaliniz yüksek olması nedeniyle varacağınız yeri uyuyarak geçme durumunuz pek olmaz(bir seferinde uyandığımda şehrin dışına çıktığımızı fark edip indiğimi bilirim.) Gördüğünüz kalabalık size hiç samimi gelmez, çünkü bunlar belki bir ay iki ay uzun yolculuğa çıkmayacaklar ama siz her hafta o otobüstesiniz. o yüzden çok samimi muhabbetlerden kaçınırım. sanırım bu duruma sinir oluyorum. ikramların moladan sonra verildiğini keşfettiğiniz de vay adiler tok karınlı misafiri ağırlıyorlar diye sinir olursunuz. sigara içen şöförlere gıcık olduğunuz zamanlar geride kalır. bütün gece ne halt ederse etsin o otobüsü yolunda götürsün diye dua edersiniz. 2+1'e aldığınız bilet için 2+2 otobüs gelince sinir olmazsınız mesela. gereksiz bulursunuz. şoför deyince, hakikaten kutsal bir görev yapıyorlar. Atarlanırken on kere daha düşünün. sizin bitiremediğiniz yolları adamlar milyonlarca kez geçiyorlar. yol onlar için hiç bitmeyen bir serüven. o nedenle çok çok büyük bir sorun olmadıkça bu adamlara tirip atmayın.