bugün

yalan söylemek

bir çeşit davranış. insanlık tarihi boyunca var olan normal şey.

üçüncül kişilere karşı insanlar sık sık yapar; öğretmene unuttum, doktora rapor için hastayım demek gibi. buraya kadar genelde hayatta bir sorun teşkil etmez, çünkü üçüncül kişiler zaten bu beklenti içindedir, yalan gelebilir diye düşünürler.

fakat hayatınızdaki ikincil ve özellikle birincil kişilere karşı olmaya başladığı zaman ilk aşamada durumu 1 ile çarpar, yani bir şey değiştirmez en fazla durumun stabil kalmasını sağlar anı kurtarır fakat ısrarlı bir davranış olması sonucunda ise durumu 0 ile çarpar, elinizde avucunuzda bir şey; etrafınızda kişi kalmaz.

"Buraya da bakabilirsiniz, belgesel tadında hem kişiler hem araştırmacılar anlatıyor güzel güzel.
https://www.youtube.com/watch?v=Ku1zP4de3WE

+son 1 yılda kaçınız yalan söyledi?
-(herkes el kaldırır)
+kimler dürüt olduğunu düşünüyor?
-(herkes el kaldırır)

Herkese çözdükleri soru kadar ödeme yapıyorlar soru başı 1 dolar. Fakat durum şu; kağıtları kontrol yok, herkes beyan ettiği doğru sayısı kadar para alıyor. Beyan edilen doğru ortalaması 10 üzerinden 7; kağıtlar kontrol ediliğinde ise doğru ortalamasının 4 olduğu ve katılımcıların %70 oranında yanlış beyan; yani başlıkta olduğu gibi yalan söyleme oranı çıkıyor. "

Burada yine aynı noktaya çıkıyoruz, insanlar üçüncül kişilere rahatça yalan söylüyor sorun yaşamadan ama videonun ikinci kısmında ikincil ve birincil insanlara yalan söyleyenlerin durumları ve girdikleri durum çok açık görülüyor genelde kötü olmamak olumsuz durumlar yaşamamak adına sürdürüyorlar ama her adımda daha da sıfırdan uzaklaşıyorlar, eksilere doğru. bu yüzden nereden dönülürse kendileri için kardır, en azından önce sıfıra sonra artıya ulaşma şansları olur.

bu bir hastalık değil alışkanlık ve her alışkanlık gibi öz kontrol ile aşılacağı gözüküyor.

konuyla alakadar, bu durumla aktif veya pasif bir şekilde ilintili iseniz bakış açısı kazanmanıza yardımcı olacaktır.