bugün
- jose mourinho14
- aranızda medyum olan var mı13
- okan buruk12
- 21 eylül 2024 fenerbahçe galatasaray maçı125
- fenerbahçe taraftarı17
- 21 eylül 2024 fenerbahçe'ye verilen penaltı10
- sari renkli seker9
- narin güran18
- fb gs'yi yensin götüme rakı şişesi sokarım8
- seks kasedinizi yaymakla tehdit edilse naparsınız9
- cumartesi gecesi fenerli yazarlar kucağa oturacak8
- eve çağıran erko22
- anın görüntüsü27
- b'u r c u24
- neden sürekli kabız oluyorum17
- ya tarkan da ölürse10
- arkadaşlar sizce bu bana yakışır mı11
- sözlük erkeklerinin arabaları9
- fenerbahçe galatasaray derbi sonucu ne olur15
- metin arolat31
- amca diyen kasiyer kız8
- otobüste uyuyamamak8
- sözlükte nefret ettiğiniz yazarlar ve sebepleri10
- bugün bir değişiklik yapalım bilgi entrysi girelim25
- kocam ol diyen kadın9
- bel çevreniz kaç cm12
- bimde çalışanda akıl var mı13
- hangi sözlük kızıyla ne yapmak isterdin22
- nickli başlık açanlar kucağa alınacak12
- siber güvenlik başkanlığı9
- sudekiray12
- sağ yan ağrıması8
- hasta olsam geçmiş olsun der misiniz9
- bursa da başı açık öğretmen istmeyen okul müdürü19
- geçmiş olsun menuet13
- arkadaşlar beni neden insta'dan takip etmiyorsunuz12
- arkadaşlar cumaya neden gelmediniz11
- notaların cinsel ilişkiye girmesi10
- derbi sonrası mourinho'nun istifaya davet edilmesi11
- zafer partisi8
- uludağ sözlük discord grubu12
- sahilde eğlenen suriyeli genç erkek kardeşlerimiz14
- sözlükte tek destekçimin true olması8
- kuresel ikinma'nın ne biçim yetkili olması11
- çekrekliğe bi vursak yüzde 75i boşa gider10
- türk sevmeyip afgan ve suriyeli seven yazarlar17
- kuresel ikinma'ya yetkili diyen zavallılar10
- gocu silik yesin kampanyası15
- doritoslu çiğ köfte16
- menuet'in çok gergin ve sinirli olması9
modern psikiyatrinin babası kabul..! edilen, fakat anasına sulanan ensest bir yahudi. sigmund freud.
--spoiler--
Sapıkların babası Sigmund Freud
Freud, insanı belirli davranışlara zorlayan dürtüleri olduğunu iddia eder. Ona göre acıkan karnını doyurur, yorulan uyur, ancak “cinsî içgüdüler” şuur altına itilir ve bastırılır. Freud, psişik hayâtımıza sadece seksüel dürtülerin yön verdiğini savunur ve tezini anormal vak’alardan hareketle izâha çalışır.
Freud’e göre çocuklar, birçok cinsî sapıklık modellerini peş peşe sıralayan komple bir “sapık”tırlar. Elbette bu marazî isteklerini cemiyet baskısı altında doyuramazlar. Onları şuur altına iterler ve bir takım iç çatışmalar başlar. işte Freud’a göre ruh hastalıklarının tek sebebi budur. “Psikanaliz” ile şuur altının derinliklerine inilmeli, doyurulmamış sapık arzular bulunmalı ve “kabûl edilebilir hâle” getirilip tekrar sunulmalıdır.
Yeni değil, çarpıtılmış;
Allahü teâlânın “kâinâtın en şereflisi” olarak yarattığı insanı, bir takım süflî içgüdülerin esiri gibi göstermeye çalışan bir teori elbette taraftar bulamaz. Kaldı ki insana “serbest irâde”, “seçme hürriyeti” ve “iyiyi kötüden ayırt edebilme kâbiliyeti” verilmiş olmasa, “suç ve cezâ” kavramlarının içi dolmaz.
Freud’un getirdiği “şuur altı” ibaresi “ona has” ve “yeni” değildir. islâm âlimleri içgüdülere, “nefs-i emmâre” adını verirler ki, insana yükselme, kendini koruma ve neslini idâme gücü veren tahrik edici bir kuvvettir. Bulunması şarttır ama dizginlenmesi lâzımdır. Bunu tıpkı kazandaki buhara benzetebiliriz. Eğer kendi haline koyuverirseniz kazanı patlatır. Ama kontrol altında tutarsanız koca lokomotifi, hedefine ulaştırır.
Yanlışta ısrar
Freud, bu görüşlerini birebir münazaralarda sıkça savunur ancak “Histerinin cinsel etiyolojisi” üzerine verdiği bir konferansta açıkça dillendirince skandal çıkar. Öyle tepki alır ki, artık ne öğrencisi ne de çalışma arkadaşı kalır. Tam “bittim artık” dediği günlerde birileri gelip sırtını sıvazlar, onu tekrar psikanaliz üzerinde çalışmaya zorlarlar. Hatta elinden tutar bir anda (1902) profesör yaparlar. Bâzı arızalı doktorları bulup buluşturur, hizmetine yollarlar. Dahası Viyana’da Psikanaliz Enstitüsü kurar (1908) ve bu müesseseye milletler arası hüviyet kazandırırlar.
Freud enstitü filan yönetecek kapasitede değildir, zihni dağınıktır. Bu yüzden kurumun idâresini öğrencisi Carl Gustav Jung’a bırakır. Ancak psikanaliz yaygınlaştıkça, teorideki çarpıklıklar, ortaya çıkar, dostları Freud’u yalnız bırakırlar. Freud’un en güvendiği isimlerden Adler ve Jung bile psikanalizde aradıklarını bulamaz. Rûhî hayâtın izâhını marazî modellere dayandırmayı, günahsız çocuğu birtakım cinsî sapıklıkların toplamı gibi görmeyi “insan” olma vasfına yakıştıramazlar. Adler insanoğlunun hâkim dürtüsünün “yükseklik ve üstünlük duygusu” olduğunu savunmaya başlar, Jung ise milletlere, kavimlere ve âilelere has ortak bir alt şuurdan, “kolektif şuur altı”ndan bahs açar.
Fitneciler Londra’ya!
Freud yenilgiye doymaz, psikanalizi antropolojiye uyarlar. Yaratılışı ret eden Darwin’e destek olmak için elinden geleni yapar. Freud, Hitler’in Avusturya’yı işgali üzerine (1938) Londra’ya kaçar, ingilizler, Yahudi biraderlere (Darwin ve Freud’a) her imkânı açar, medyayı emirlerine verip, reklâmlarını yaparlar.
Hakkında ne dediler?
► O, kendi zaferi için insanları kullanan bir egoistti. Hastalarının intihar eşiğine gelmesi umurunda bile değildi. Prof F. Crews
► Freud araştırıcı filan değil, istediği neticeye varmak isteyen ahlâksız bir oportünistti. A. Esterson
► Çok psikanaliz yaptım ama hep sıkıldım. Hastalarımı hiçbir zaman tanıyamadım. Freud nevrotik bir insandı ve onun gibilerin bu saygıdeğer meslekten çekilmesi lâzımdı. Dr. Erich Fromm
► Psikanaliz herşeye el atar ama hiçbir şeyi açıklayamaz. M. Johoda
► Freud’u hekimden saymayın, o materyalist ideoloji için çalışan bir felsefecidir. H. Ellenburger
► Psikanaliz masaldır, hem zararlı bir masal. P. Medawar
► Psikanaliz çağımızın vebasıdır. Ona inananlar “dürtü” adına “tiran” kesildiler, artık bu kaosun bitmesi gerek. E. Levinas
► Freud’a göre cömertlik, fedakârlık gibi kelimeler anlamsızdır. Bu piyesin oyuncuları kötü olmak zorundadırlar ve final daima ağlatır. M. Tournier...
Kaldı ki Freud, “Ben ne ilim adamıyım ne de mütefekkir. Sadece maceracıyım ve bu hoşuma gidiyor” demekten çekinmez.
| irfan Özfatura
Yazarın faydalandığı eser: “Dünyayı Aldatanlar” Prof. Dr. Sefa Saygılı
http://www.psikiyatrinink...li-sapiklarin-babasi.html
--spoiler--
--spoiler--
Sapıkların babası Sigmund Freud
Freud, insanı belirli davranışlara zorlayan dürtüleri olduğunu iddia eder. Ona göre acıkan karnını doyurur, yorulan uyur, ancak “cinsî içgüdüler” şuur altına itilir ve bastırılır. Freud, psişik hayâtımıza sadece seksüel dürtülerin yön verdiğini savunur ve tezini anormal vak’alardan hareketle izâha çalışır.
Freud’e göre çocuklar, birçok cinsî sapıklık modellerini peş peşe sıralayan komple bir “sapık”tırlar. Elbette bu marazî isteklerini cemiyet baskısı altında doyuramazlar. Onları şuur altına iterler ve bir takım iç çatışmalar başlar. işte Freud’a göre ruh hastalıklarının tek sebebi budur. “Psikanaliz” ile şuur altının derinliklerine inilmeli, doyurulmamış sapık arzular bulunmalı ve “kabûl edilebilir hâle” getirilip tekrar sunulmalıdır.
Yeni değil, çarpıtılmış;
Allahü teâlânın “kâinâtın en şereflisi” olarak yarattığı insanı, bir takım süflî içgüdülerin esiri gibi göstermeye çalışan bir teori elbette taraftar bulamaz. Kaldı ki insana “serbest irâde”, “seçme hürriyeti” ve “iyiyi kötüden ayırt edebilme kâbiliyeti” verilmiş olmasa, “suç ve cezâ” kavramlarının içi dolmaz.
Freud’un getirdiği “şuur altı” ibaresi “ona has” ve “yeni” değildir. islâm âlimleri içgüdülere, “nefs-i emmâre” adını verirler ki, insana yükselme, kendini koruma ve neslini idâme gücü veren tahrik edici bir kuvvettir. Bulunması şarttır ama dizginlenmesi lâzımdır. Bunu tıpkı kazandaki buhara benzetebiliriz. Eğer kendi haline koyuverirseniz kazanı patlatır. Ama kontrol altında tutarsanız koca lokomotifi, hedefine ulaştırır.
Yanlışta ısrar
Freud, bu görüşlerini birebir münazaralarda sıkça savunur ancak “Histerinin cinsel etiyolojisi” üzerine verdiği bir konferansta açıkça dillendirince skandal çıkar. Öyle tepki alır ki, artık ne öğrencisi ne de çalışma arkadaşı kalır. Tam “bittim artık” dediği günlerde birileri gelip sırtını sıvazlar, onu tekrar psikanaliz üzerinde çalışmaya zorlarlar. Hatta elinden tutar bir anda (1902) profesör yaparlar. Bâzı arızalı doktorları bulup buluşturur, hizmetine yollarlar. Dahası Viyana’da Psikanaliz Enstitüsü kurar (1908) ve bu müesseseye milletler arası hüviyet kazandırırlar.
Freud enstitü filan yönetecek kapasitede değildir, zihni dağınıktır. Bu yüzden kurumun idâresini öğrencisi Carl Gustav Jung’a bırakır. Ancak psikanaliz yaygınlaştıkça, teorideki çarpıklıklar, ortaya çıkar, dostları Freud’u yalnız bırakırlar. Freud’un en güvendiği isimlerden Adler ve Jung bile psikanalizde aradıklarını bulamaz. Rûhî hayâtın izâhını marazî modellere dayandırmayı, günahsız çocuğu birtakım cinsî sapıklıkların toplamı gibi görmeyi “insan” olma vasfına yakıştıramazlar. Adler insanoğlunun hâkim dürtüsünün “yükseklik ve üstünlük duygusu” olduğunu savunmaya başlar, Jung ise milletlere, kavimlere ve âilelere has ortak bir alt şuurdan, “kolektif şuur altı”ndan bahs açar.
Fitneciler Londra’ya!
Freud yenilgiye doymaz, psikanalizi antropolojiye uyarlar. Yaratılışı ret eden Darwin’e destek olmak için elinden geleni yapar. Freud, Hitler’in Avusturya’yı işgali üzerine (1938) Londra’ya kaçar, ingilizler, Yahudi biraderlere (Darwin ve Freud’a) her imkânı açar, medyayı emirlerine verip, reklâmlarını yaparlar.
Hakkında ne dediler?
► O, kendi zaferi için insanları kullanan bir egoistti. Hastalarının intihar eşiğine gelmesi umurunda bile değildi. Prof F. Crews
► Freud araştırıcı filan değil, istediği neticeye varmak isteyen ahlâksız bir oportünistti. A. Esterson
► Çok psikanaliz yaptım ama hep sıkıldım. Hastalarımı hiçbir zaman tanıyamadım. Freud nevrotik bir insandı ve onun gibilerin bu saygıdeğer meslekten çekilmesi lâzımdı. Dr. Erich Fromm
► Psikanaliz herşeye el atar ama hiçbir şeyi açıklayamaz. M. Johoda
► Freud’u hekimden saymayın, o materyalist ideoloji için çalışan bir felsefecidir. H. Ellenburger
► Psikanaliz masaldır, hem zararlı bir masal. P. Medawar
► Psikanaliz çağımızın vebasıdır. Ona inananlar “dürtü” adına “tiran” kesildiler, artık bu kaosun bitmesi gerek. E. Levinas
► Freud’a göre cömertlik, fedakârlık gibi kelimeler anlamsızdır. Bu piyesin oyuncuları kötü olmak zorundadırlar ve final daima ağlatır. M. Tournier...
Kaldı ki Freud, “Ben ne ilim adamıyım ne de mütefekkir. Sadece maceracıyım ve bu hoşuma gidiyor” demekten çekinmez.
| irfan Özfatura
Yazarın faydalandığı eser: “Dünyayı Aldatanlar” Prof. Dr. Sefa Saygılı
http://www.psikiyatrinink...li-sapiklarin-babasi.html
--spoiler--
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar