bugün
- vatandaşlık farkı alan otel16
- bik bik'in balona binmesi29
- 170 boyunda olduğum için hep reddedildim14
- 1 m dolara bu bebeğe sertçe tokat atar mısınız10
- cumaya gidenlerin çok azalması16
- aleyna tilki'nin en seksi fotoğrafı8
- alınan en güzel iltifat11
- bir kadının yemek ısmarlaması14
- ideal duş alma sıklığı14
- türkiyede çok abartılan arabalar15
- futbolcu ismiyle nick almak10
- sözlük erkeklerinin bugünkü kombinleri14
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi15
- arkadaşlar sizden bir şey rica edebilir miyim8
- icardi190524
- artificialintelligence15
- icardi1905 silik olsun kampanyası28
- kız mı erkek mi belli olmayan yazarlar8
- adanada polisin saldırganın ayağına sıkması14
- icardiyi tokat manyağı yapmak12
- yol bitimindeki kuytu mekan8
- anın görüntüsü18
- kanınıza rengini verir misiniz11
- abır nerede sorunsalı8
- suriyeliler suriye'ye dönsün9
- erkeğe ne hediye alınır31
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız17
- uzağı göremeyen insan15
- millet açsa neden kafeler tıklım tıklım28
- 27 nisan 2024 fenerbahçe beşiktaş maçı24
- integralin müfredettan kaldırılması15
- 26 nisan 2024 adana demirspor galatasaray maçı32
- kültürlü entelektüel alçak gönüllü güzel kadın13
- kekeme olan biri doktor olurmu11
- arkadaşlar cumaya neden gelmediniz14
- nickini google da aratınca çıkan ilk görsel16
- seni seviyoruz insan olmaya çeyrek kala8
- bik bik moderatör olunca bana kız ayarlar mı10
- antalya'ya abartılmış şehir diyen göt11
- istanbul suriyenin başkentidir9
- nervio'nun ellerinde cenneti koklamak9
- pahalılıktan dolayı suriyeye dönen kadın8
- azerileri çok seviyorum ne yapmalıyım10
- genç kızlıktan teyzeliğe geçiş8
abi; kim yalnızlık hoştur, kafa dinletir diyorsa açık ve net yalancıdır, dikkat çekmek istiyordur.
sevmek istersin sevemezsin, sevilmek istersin sevilmezsin, konuşmak istersin dinleyecek kulak olmaz. çocukken herşey güzeldi deriz ya hani, herşeyden mutluluk duyar sevinçli olurduk.. tıpkı yanar dağdan çıkarılmış taze magma gibi saçardık etrafımıza o içimizdeki sıcaklığı. sonra yaş altıya yediye dayandımı bize 'aman kızlardan uzak dur, aman erkeklere yanaşma' derlerdi. biz de yanaşmazdık, sevmeyi ayıp bilirdik. sevmek ayıpmışçasına yetiştirmezler miydi bizi. hala çocuklarımızı aynı şekilde yapmazlar mı?
işte en geç burda o içimizdeki magma soğumaya başlardı. ve git gide etrafımızdan sevgi, sıcaklık alamayınca o magma, yani o heyecan, soğuyup dışarıya daha az vurmaz mıydı?
ergenliğe girmiştik artık ve hormonlar zaten ayarsızdı. bunun üzerine okulda başarılı olmaya gayret edip annemizi babamızı mutlu etmeyi hedef edinmemiş miydik? bizi kim mutlu edecekti peki? komşunun oğluna playstation oynamaya giderdikde eğlenmeye bakardık. türkiyede sizler internet cafelere gider counter atardınız biraz olsun eğlenmek için. metin2 vardı bir de. neye yarardı peki? sadece aklımızı dağıtmaya, bize hayatı unuttururdu. bugün aynı sebepten kulaklıkları takıp gezmez miyiz heryerde?
sonra o arkadaşın daha iyi arkadaşı gelir ve bizimle oynamayı bırakırdı, sessizce evimize geri dönerdik. okuldan kötü not alırdık eve gitmekten korkardık. hep korkmuyor muyduk biz? ister mutlu edemediğimiz ebeveynlerimizden, ister bizi o okulda ezen şerefsizlerden korkmuyor muyduk? e nerde burda sevgi amına koyayım? aman okulunda başarılı ol, aman bizi mutlu et, bizi gururlandır, aman zamanını boşa harcama, aman bizi utandırma, aman kızlardan uzak dur allah belanı verir!?!?!? biz belamızı çoktan bulmuş da farkında değilmişiz gibi değil mi?
burda, almanyada, orta okuldan sonra liseye geçmek standart değil, bir çok genç mesleğe başlar. türkiyede tam olarak nasıl bilmiyorum, neyse.
sonra orta okul bitmek üzere, notlarımız ortanca, bir taraftan lise yapamazsın sen diyen şerefsiz arkadaş kılıflılar ve pi ç hocalar, diğer tarafta aman mutluluklarını kırmamamız geren ebeveynlerimiz. kimimiz var ki bize bizim ne istediğimizi soran? ne yapcaz? yazardık her bok şirkete her tür meslek için başvuru. en geç iş görüşmemizde yüzümüze güler yollarlardı mektup ile red kararını. aman ebeveynlerimizi utandırmayalım biz. yanlış anlamayın, başvuru yazmayacaksın da ne yapacaksın derseniz, tabii, haklısınız. burada isyanım hayata, yada sisteme, bilmiyorum orasını. 'leistungsgesellschaft' deriz biz burada, meritokrasi diye aratabilirsiniz google'a.
neyse, yeterki kimse üzülmesin, herkes iyi olsun, bunun için biz elimizden geleni yapalım. hep böyle değil miydi?
sonra baktık meslek olmuyor, liseye devam ettik mecburi. ben yapamamıştım. sonra okulu değiştirip meslek lisesini bitirmiştim. ha bu arada o çocukken ki magma soğudu taş oldu çoktan. kendimizi ısıtamaz olmuştuk. ama yeterki biz kimseyi üzmeyelim, çevremizdekiler iyi olsun. yaş 18. meslek lisesi tamam. notlar artık düzelmişti. baktık güzel mesleklere yine almıyorlar devam ettik üniversiteye. buz gibi, sevgi yoksunu yetişmiştik. niye peki? niye? neden bir yol arkadaşı olmadı hiç? niçin? herkesle iyi anlaşırdık ne bok anlardık ki?
daha ne yazayım bilmiyorum. aman çocuklarınızı sevgiden uzak yetiştirmeyin, lütfen. teşekkürler.
sevmek istersin sevemezsin, sevilmek istersin sevilmezsin, konuşmak istersin dinleyecek kulak olmaz. çocukken herşey güzeldi deriz ya hani, herşeyden mutluluk duyar sevinçli olurduk.. tıpkı yanar dağdan çıkarılmış taze magma gibi saçardık etrafımıza o içimizdeki sıcaklığı. sonra yaş altıya yediye dayandımı bize 'aman kızlardan uzak dur, aman erkeklere yanaşma' derlerdi. biz de yanaşmazdık, sevmeyi ayıp bilirdik. sevmek ayıpmışçasına yetiştirmezler miydi bizi. hala çocuklarımızı aynı şekilde yapmazlar mı?
işte en geç burda o içimizdeki magma soğumaya başlardı. ve git gide etrafımızdan sevgi, sıcaklık alamayınca o magma, yani o heyecan, soğuyup dışarıya daha az vurmaz mıydı?
ergenliğe girmiştik artık ve hormonlar zaten ayarsızdı. bunun üzerine okulda başarılı olmaya gayret edip annemizi babamızı mutlu etmeyi hedef edinmemiş miydik? bizi kim mutlu edecekti peki? komşunun oğluna playstation oynamaya giderdikde eğlenmeye bakardık. türkiyede sizler internet cafelere gider counter atardınız biraz olsun eğlenmek için. metin2 vardı bir de. neye yarardı peki? sadece aklımızı dağıtmaya, bize hayatı unuttururdu. bugün aynı sebepten kulaklıkları takıp gezmez miyiz heryerde?
sonra o arkadaşın daha iyi arkadaşı gelir ve bizimle oynamayı bırakırdı, sessizce evimize geri dönerdik. okuldan kötü not alırdık eve gitmekten korkardık. hep korkmuyor muyduk biz? ister mutlu edemediğimiz ebeveynlerimizden, ister bizi o okulda ezen şerefsizlerden korkmuyor muyduk? e nerde burda sevgi amına koyayım? aman okulunda başarılı ol, aman bizi mutlu et, bizi gururlandır, aman zamanını boşa harcama, aman bizi utandırma, aman kızlardan uzak dur allah belanı verir!?!?!? biz belamızı çoktan bulmuş da farkında değilmişiz gibi değil mi?
burda, almanyada, orta okuldan sonra liseye geçmek standart değil, bir çok genç mesleğe başlar. türkiyede tam olarak nasıl bilmiyorum, neyse.
sonra orta okul bitmek üzere, notlarımız ortanca, bir taraftan lise yapamazsın sen diyen şerefsiz arkadaş kılıflılar ve pi ç hocalar, diğer tarafta aman mutluluklarını kırmamamız geren ebeveynlerimiz. kimimiz var ki bize bizim ne istediğimizi soran? ne yapcaz? yazardık her bok şirkete her tür meslek için başvuru. en geç iş görüşmemizde yüzümüze güler yollarlardı mektup ile red kararını. aman ebeveynlerimizi utandırmayalım biz. yanlış anlamayın, başvuru yazmayacaksın da ne yapacaksın derseniz, tabii, haklısınız. burada isyanım hayata, yada sisteme, bilmiyorum orasını. 'leistungsgesellschaft' deriz biz burada, meritokrasi diye aratabilirsiniz google'a.
neyse, yeterki kimse üzülmesin, herkes iyi olsun, bunun için biz elimizden geleni yapalım. hep böyle değil miydi?
sonra baktık meslek olmuyor, liseye devam ettik mecburi. ben yapamamıştım. sonra okulu değiştirip meslek lisesini bitirmiştim. ha bu arada o çocukken ki magma soğudu taş oldu çoktan. kendimizi ısıtamaz olmuştuk. ama yeterki biz kimseyi üzmeyelim, çevremizdekiler iyi olsun. yaş 18. meslek lisesi tamam. notlar artık düzelmişti. baktık güzel mesleklere yine almıyorlar devam ettik üniversiteye. buz gibi, sevgi yoksunu yetişmiştik. niye peki? niye? neden bir yol arkadaşı olmadı hiç? niçin? herkesle iyi anlaşırdık ne bok anlardık ki?
daha ne yazayım bilmiyorum. aman çocuklarınızı sevgiden uzak yetiştirmeyin, lütfen. teşekkürler.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar