easy rider

Steppenwolf - The Pusher
Steppenwolf-Born To Be Wild
A Group Called Smith - The Weight
The Byrds - Wasnt Born To Follow
The Holy Modal Rounders - If You Want to Be a Bird
Fraternity Of Man - Don't Bogart Me
jimi hendrix - If Six Was Nine
The Electric Prunes - Kyrie Eleison Mardi Gras
The Band - The Weight

gibi mükemmel soundtracklere sahip, gerçeğin ötesinde bir yapıt. basit ve yapay görünmesine rağmen, almasını bilenler için güzel mesajlar içeren, hastası olduğum bir filmdir. hem eğlenceli, hem üzücü, hem de düşündürücüdür. işte filmden etkileyici bir diyalog;

--spoiler--

-Bu ülke, eskiden çok güzeldi. şimdi ne olduğunu bir türlü anlamıyorum.
-Şimdi herkes tavuk sahibi oldu. ikinci sınıf bir otele bile almazlar bizi. Yani, ikinci sınıf bir motele, anla işte. Boğazlarını keseceğimizi sandılar. korktular.
-Onlar senden korkmadı. ifade ettiğin şeyden korktular.
-Onlara ifade ettiğimiz şey, saç tıraşı olmamız gerektiği.
-Oh, hayır. Onlara ifade ettiğin şey, özgürlük.
-Bütün bunlar özgürlük demek.
-Evet doğru, hepsi bu. iyide konuşmak ve olmak, bunlar farklı şeyler. Pazarda alınıp satılırken insanın özgür olması zordur. Sakın kimseye özgür olmadığını söylemeye kalkma, öldürerek ya da sakat bırakarak aksini ispatlamaya kalkacaktır. Soluk almadan sana kişisel özgürlük hakkında saatlerce vaaz verecektir. Ama karşısına özgür bir birey çıkınca bundan rahatsızlık duyar.
-Korkup kaçmıyor da.
-Hayır, tehlikeli hale geliyor, Kabız oluyor.
-Gece yarısı kurbağalarla konuşur musun? Konuşmaz mısın?
-Yok, hayır.
-Ben ne yapardım biliyor musun? Gece yarıları kurbağalarla hiç konuşmazdım, aptalca bir şey.
-Sen uçmuşsun adamım.

gözden kaçmayan bir söz daha;

-"tanrı yoksa, onu yaratmak gerekecektir."

--spoiler--