bugün

şu çılgın laikler

ilkokulda öğrendikleriyle laikliği tanımlayanların, laiklere laf atması şeklinde anılabilecek cümle...

işte ben o çılgın laiklerdenim, tıpkı çılgın türklerden olduğum gibi, bu şekilde ilkokul bilgisiyle atılacak her lafı da bırakın liseyi, üniversiteyi, ilköğretim 8. sınıf vatandaşlık bilgisi dersi bilgileriyle bile defedebilirim, yerin dibine batırabilirim, çıkarabilir,m, ama yapmıyorum, neden, acıyorum bu insanlara...

laiklik bu kadar basit değildir, efendim bize ilkokulda böyle öğrettiler, suç senin kardeşim, hala ilkokul bilginle konuşasın diye öğretmediler sana onu...

laiklik dinin devlet işleyişine egemen olmak istemediği toplumlarda din ve devletin ayrılması olarak anımlanıyordu, ama 200 300 yıl önce avrupa da çıktı bu tanım, öncesinde devleti dinden arındıralım, gerekirse dine müdahale bile edelim düşüncesi vardı yani...

sonra hristiyanlık devlet düzeninden tamamen elini çekince devletin de dinden elini ekmesi yeterli görüldü ama laiklik bu değildir...

önce şunu öğrenin sosyal olgular, zamana, yere, topluma, inanışa göre değişirler, sabit değildir. kendimize göre bir laiklik tanımı oluşturmuyoruz, mantığımızı çalıştırıyoruz, geçmiş uygulamaları ve mevcuttan bize benzeyenler örnek alıyoruz.

siz hristiyan olun, söz ben laikliği devletin dine, dinin devlete karışmaması olarak tanımlayacağım... ama siz müslümansınız ve islam bir devlet düzeni öngörmektedir, kamu hukuku, özel hukuk kuralları vardır. ya bunları kabul edeceksiniz ya da devletin pozitif kanunlarını...

eğer siz ben dinimi her yönüyle yaşamak istiyorum diyorsanız, devletin kanunlarını reddetmeniz, şeriat kurallarını kabul etmeniz,en azından bir ikili hukuk sistemini kabul etmeniz gereklidir.

devlet ise bu durum karşısında kendi kurallarını yaşatmak için devleti dini kurallardan tamamen ayırmak için, dinden ayrılmak bir yana, dini boyunduruk altına almaya çalışmalıdır. zira islamiyet cemaatlerin eline bırakılamayacak kadar kutsaldır, cemaat liderlerinin, şeyhlerin, dervişlerin, ağlak hoca efendilerin eline bırakılmayacak kadar temizdir, onların elinde kirletilmemelidir ama devlete de müahale etmemelidir.

bu yüzden devlet dinin sosyal hayata etki edecek kurallarına sınırlama getirebilir, hele o çok hukuklu sistemin içinde bir de azınlıklara zarar verme, onları yok etme gibi barbarca düşünceler yeşeriyorsa devlet bunu yapmak zorundadır.

işte laiklik en basit tanımıyla budur, daha da derin bilgi isteyenler, önce bilmeden konuşma yapmayacaklar, ilkokul bilgilerinden düşünceleriyle cehaletlerini sergilemeyecekler ve biraz olsun okumayı araştırmayı seçeceklerdir.

(bkz: uludağsözlükte laiklik öğreniyorum ders 1)