bugün

leaving las vegas

sera'nın neden fahişelik yaptığını öğrenemediğim ancak ben'in tramvasının ''ben onun babasıyım, ben onun babasıyım'' sözleriyle anladım trajedi.

mücadele etmek yerine pes eden bir adam ben. eşiyle neden ayrıldılar ? ucu kapalı.. evladından ayrı kalmasının nedeni alkol sorunu mu? ucu kapalı. ailesini bi şekilde kaybeden bir adam ben. vazgeçilmiş bir adam.

yaşayarak yavaş yavaş ölmektense, yudum yudum ölerek yaşamayı tercih edip ölen bir adam ben. neden alkolik olduğunu hatırlayamacak kadar alkolik olan biri ben.

bana göre filmde gerçek aşk değil gerçek çaresizlik işlenmiştir. fahişe sera'ya bir fahişe gibi değil, bir kadın ve bir insan gibi davranan, hissettiren ben ile kabul edilmeyen; sevilmeye layık görülmeyen ben'i alkol sorunu dahil her şeyiyle kabul eden seven sera'nın hayattan çaldıkları 4 hafta işlenmiş filmde.

kendi iç hesaplaşmalarında kabul edemedikleri kendilerini karşılıklı olarak kabul eden iki kayıp ruhun dramı.

fahişe, orospu denilen sera maalesef duygu anlamında çoğu kadından daha namuslu. hani şu nikah masasında iyi günde kötü günde denilen cümledeki kötü günün kadını sera. bu anlamda hiç kadınca değil yaklaşımı. ya da biz erkek milleti olarak hiç alışık değiliz böyle kadınlara. gerçek hayatta bir erkeği böylesine kabullenebilecek kişi sadece annesidir. diğer türlüsü olsaydı erkekler evlilikten korkmazlardı ve hatta kadınlarda '' adam yok'' diye dolanmazdı.

sonuç:

* alkol kötülüklerin anasıdır.
* kendine acıma ( ben bunları hak etmedim, hak etmiyorum) duygusu adamı öldürür.
* orospuluk kötüdür. kolla götüdür.