bugün

anın betimlemesi

saat 00:43.
o'nunla konuştuğum ısınmış telefonum yatağın kenarında, kucağımda bilgisayarım. yağmurda yürürken ıslanmış trençkotum kurusun diye sandalye arkasına asılmış, kemerinin bir ucu yerde gözüm ona takılıyor: düzeltmeliyim. tüm bu dağınıklıkta gözüme takılan tek bozukluğun o olmasının saçmalığını düşünüyorum, ne kadar da gereksiz dertlerin insanıyım. dışarıdan bir ambulans sesi geliyor, evet artık alıştım ama çığlık gibi değil mi? ürpertici. ev sessiz, ev arkadaşlarım yok; düşen yağmur damlalarının sesi, klavyenin sesi ve cayır cayır ambulans sesleri.

tüm bu seslerin arasında kendi sesini duyabilmeye şaşırıyor insan. evet, insan aynı zamanda düşündükçe şaşırabilen bir canlıdır.

ve şimdi kesildi tüm sesler.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar