bugün

düğünlerde kız kıza dans etmek

çok değil belki bir 10 yıl öncesine kadar anlamsızca, neden yapıldığı konusunda bir anlam veremediğimiz olaydı.. çakma barby bebeklerimizle, gene çakma olan ken'lerimizi öpüştürdüğümüz zamanlardı o yıllar.. tabi ki o zamanlar fiziksel olarak pek gelişmemiş, genç kızlığa girmemiş olsak bile benim gibi ortaokuldan liseye kadar bebeklerle oynayan kızlardan yok değildi hani..
bizler düğünlere annelerimizle giderdik hep.. baba okey masasından anne cırlamalarıya zar zor boynuna bir kravat geçirtilip getirtilirdi düğüne.. düğün boyunca suratıda bi yerine gelmezdi zaten. çarşamba pazarı gibi asık suratla oturur, bi birayla neşesi yerine gelir pistten zor toplardık adamı. * .ta o zamanlardan bile anne tek başına bizi tuvalete dahi yollamazdı.. '' oğlanlar bakar ,oturun dizinizin dibinde, hem kızları düğünlerde kaçıran çok olurmuş '' diye korkuturdu gözümüzü.. çekinirdik annemizden ve babamızdan.. düğün akraba düğünü ise hele daha bi sıkıcı geçerdi.. taki o sıkıcı hava, uzaktan akraba olan hoşlandığınız kişiyi görene kadar son bulurdu.. kimbilir belki akraba bile olsa o, hep '' keşke x beni dansa kaldırsa , bir an yakın olsam gözlerine, diye hayal kurmanız engel olamazdı..
aynı, okulda erkeklerle birlikte dansa davet oynarken , tüm kızlara davet giden, ama kimsenin sizi dansa kaldırmaması ve g.t olmanız gibi bir duyguydu bu..
siz elvan gazozunuzu içerken o çivilendiğiniz sandalye de, bir yandan da kiminle dans etsemde, şunun dikkatini çeksem diye.. gözünüzün iliştiği ilk kız arkadaşa '' hadi gel herkes dans ediyor , gel bizde edelim diye teklfite bulunurdunuz.. o zamanın verdiği salaklıkla deli gibi vals yapar, yüksek sesle kahkaha atarak hoşlandığınız kişinin dikkatini çekmeye çalışırdınız.. o ise sizi görmezdi bile.. asla seksüel bir dans değildi bu.. o masumane dansın içinde öylesine şeyler gizliydi ki, bir an durupta '' ulan napıyorum ben, manyakmıyım? tabi bakmaz bu adam bana, şu halime bak '' . diye geçirmezdiniz içinizden.. sıkılıp yerinize oturduğunuzda ise dikkatini çekmeye çalıştığınız adamı başka bir kızla dans ederken görür, tüm moralinizin içine edilirdi.. annenin kolunu çekiştirip , hadi gidelim sözleri eşliğinde sağ salim eve gidilirdi. özenle tek tek ördüğünüz saçlarınızı açıp, o kabarıklığın verdiği görüntüyle aynada kendinize bakar üzülürdünüz..,
vel hasıl yıllar sonra gizliden aşk duyduğunuz kişiyi ve o düğünleri hatırladığınızda , geriye sadece kız kıza yapılan o anlamsız danslara gülünür ve hey gidi günler diye iç geçirilirdi.