bugün

zenci ile baş örtülü arasındaki farklar

halen daha insanların kafasındaki düşünceleri ve eylemleri yorumlamaktansa, "vatanı kurtaranlar da başörtülüydü" safsatasını savunan ortaokul bilgi düzeyindeki insanlara laf anlatmak her ne kadar deveye hendek atlatmak seviyesinde bir çaba olsa da; zat-ı şahanelerinin vatanı satan arapçı zihniyetinden bir farklı yoktur bugünün zibidilerinin. neymiş, giyinme özgürlüğüymüş!
sanki sokakta, evinde, her türlü kamuya açık alanda bu insanlara bir şey söyleyen varmışcasına güdülen saçma bir mazlum edebiyatı... sanki başı kapalı diye sokaklarda dövülen kadınlarımız varmış, bunlar hor görülmüş gibi. türkiye'nin koca koca üniversitelerinde satırla adam kovalayan ağa babaları başı açık kızları taciz ederken, bacaklarına kezzap atarken güdülen acınası bir eziklik propogandası. insanları baskı altına alma, kırk yılın başı iktidarı ele geçirmişken 80 yılın acısını çıkarmaya çalışma gafleti...
demokrasiden bahsetmişken, nalıncı keseri gibi kendine yontulan birşey midir ki bu, her eylemi faşizanca yürüten bir güruhun koyun benlikli üyeleri savunmaya kalktı bu yüce kavramı? hani ağababanız gidilecek yere(!) götüren bir vasıta(!) olarak görüyordu demokrasiyi? şimdi bize gelip faşizm dersi mi vereceksiniz? yahu yarattığınız faşizm senelerce, işçileri, alevileri, kürtleri, ermenileri, solcuları, her türlü düşünceden binlerce insanı yutmuşken şimdi faşizmin düşmanı mı oluverdiniz a koçlar?
sivas'ta ülkemin aydınlarını yakan faşist itlerin gülümseyerek sırtını sıvazlayan sizler ne ara demokrat oluverdiniz? rize'de demokrasi "şeytanın rejimidir" diyen siyasetçi babanız kızmaz mı size? demokrasi örtüye gelince mi aklınıza geliverdi?
ne ara demokrat oldunuz da demokrasi çığırtkanlığına soyundunuz sarıklılar? o "güya" benimsediğiniz kara fatma'nın bir sözüyle bitirelim:
- bunca acının bedelini ne zaman ödeyceniz, de bakem?