bugün

agacin govdesinde isa figuru

ilkokulda öğrettiydiler bize. ağacın yaşını, gövdesindeki halkalara bakarak tahmin edebileceğimizi. öğrendik gerçekten de yaşının tahmin edilebileceğini.

gel zaman git zaman, o bizim çilekeş ağacımız içine dert etmiş, peygamber çıkarmış gövdesinden. verdiği mesaj gayet açıktı bu ağacın, besbelliydi. ama ben anlayamadım. ne mesaj veriyordu lan bu ağaç sahiden de?

demek ki neymiş?

the child is grown, the dream is gone değilmiş bizim roger'ın dediği gibi.

eşşek kadar adam "peygamber görmüş gibi oldum, dilim tutuldu" diyor yahu. baksana hayal gücüne.

gel sen izmir'e, sırtla o kütüğü, meryem'e göster bakalım onu biricik oğlusu muymuş! havaalanından karşılarım söz.

ahaha lan dalga geçiyoduk allah diyo diye aslanla, meğersem o bişeymiş mi be, koskoca asırlık ağacın dertleri doldurmuş peygamber figürü çıkarmış gövdesinde.

bak sana bi teklif daha yapayım, sen kap o figürü gel, üçümüz gömmeli batak oynarız. marangozum yaparım seni, krallar gibi yaşarsın.

(bkz: buradan yetkililere sesleniyorum)
(bkz: benim adım cemil)