bugün

kızıl mars

marslı filmine gitmeden önce okuyayım dedim ancak bitiremedim.
aranot: şuraya elli beş bin tane şey yazdım; hepsi silinmiş. katil olacağım. şimdi tekrar yazacağım. madem çıkış yaptın, niye bu sayfayı gösteriyorsun? oda arkadaşı da gelmiş, "işin uzun mu" diyor. ne konuda dediğini de anlamadım gerçi. zaten çok sinirliyim.
kitabı 200 küsur sayfa okudum ve gerçekten beğendim. ama bitmiyor. betimlemeler fazla gibi ama içine de almıyor. o ortamı hayal edemiyorsun. bir olay yok. konusu marsta ve araçta geçiyor.

beni etkileyen, "aa hakikaten" dediğim noktaları not aldım:
- john, "yani, aynı anda birden çok kişiyi sevebiliyorsun. herkes yapabilir, bu böyle. ama sadece birine sadık olabilirsin. ve ben... sadık olmak istiyorum. bana sadık olan birine. basit, ama..."
- maya, "john ve ben, birlikte iyiyiz, ondan hoşlanıyorum. onunla rahat gidiyor. rahat ama, belki bir parça... bilmiyorum. sıkıcı değil. ama heyecanlı da değil. etrafta yürümeyi, çiftlik ekibiyle takılmayı seviyor. konuşmayı öyle çok sevmiyor. frank'leyse, şimdi, sonsuza dek konuşabiliriz. sonsuza dek tartışırız belki, ama en azından konuşuyor oluruz."

koskoca marsla ilgili kitaptan yine kadın erkek ilişkisine dair notlar aldım. ama yani yazar da hep ilişkileri konu edinmiş. belki de insanoğlunun her koşulda dahi değişmeyeceğini anlatmak istemiştir. kim bilir...