bugün

lisedeki tarih derslerinin yetersizliği

Benim ortaokulda bir hocam vardı.
Tarih hocam..
Belki de hayatta bana en çok bilgi katan hocalarımdan.
O dört saatlik bir tarih dersinin 1.5 ders saatini ancak kullanırdı.
Ama hepimiz onun anlattıklarını öyle bir anladık ki notumun 90 dan aşağı olduğu bir günü hatırlamıyorum.
O derdi ki bir öğrencinin maksimum dinleme süresi 15 dakikadır. 15 den sonra ne yaparsanız yapın anlamaz öğrenci.Evet o dersi anlatırdı ama detaya boğmadan genel olarak. Ama öyle bir anlatırdı ki sorulan herşey hakkında yorum yapabilirdiniz. Genelden detayı bulurdunuz yani.
Dersi böyle güzel anlatabilmesinin püf noktası ise test sorularını tarayıp bir dönem hakkında ona göre defter tutturmasıydı. Bir dönem hakkında yazdırdığı yazı 5 maddeyi geçmedi hiç. O tutturduğu defteri ortaokulda da lisede de üniversitede de kullandım.
Yani öğretmenlik hakkında konuşmak haddim değil ama öğrenci olarak konusabilirim. Gerekirse ders anlatmayın. Püf noktayı verin öğrenciye.. sınavı klasik yapın ama test tekniğine göre verin herseyi. Sınavda o çıkacak çünkü ve yorum. Yani bir öğrenciye ne kadar az görünen çok bilgi verirseniz o kadar çok öğrenci kazanırsınız. Ve motivasyon edin onları. Hiçbir öğrenci tembel değildir sadece sizin onlara değer verdiğinizi göstermeniz gerekiyor. Ben mesela hiç sözlüye kalkmadim. Parmak kaldırmazdım. Ama tembel değildim hiç. Sadece çekingendim. Ama bunun için lisede tarih hocamdan "sindirilmiş ev hanımı" lafını bile duydum. Umarım ikisi arasındaki farkı anlatabiliyorumdur. Her sözlüye kalkan alemin zekisi olmuyor. Lisedeki tarih hocam şimdi isterse dünyanın en güzel ders anlatan tarihçisi olsun. Sallamam! Önce öğrenci psikolojisini anlamalısınız. Motive etmelisiniz. Bunlar tarihten çok daha önemli. Teşvik etmeniz çok daha önemli.