bugün
- bitter çikolatayı öven insan8
- afganistan yardımlaşma derneği başkanı13
- icardi1905'i silip atmak17
- akpnin hala bedava kek vaadini tutmaması13
- spor salonuna gitsem erkekler popoma bakar mı15
- sevgilinin kız arkadaş lobisi10
- escort ile evlenmek11
- şişmanlar ölünce nereye gider9
- ellerim bos gonlum hos12
- kitap okumanın zararlı ve gereksiz olması12
- insanlara olan inancınızı ne zaman kaybettiniz16
- rusların en iyi olduğu şeyler20
- erkeklerin hep fotoğraf istemesi28
- karınızla gratise gider misiniz10
- kilo almak için bik bikle evlenmek11
- alex de souza vs fred10
- icardi190532
- cumhrbaşkanm sizi dünya yenemedi ben nasıl yeneyim15
- cehennemde türkçe konuşulur8
- 19 mayıs 2024 fenerbahçenin bütün oyunları bozması16
- iran'ın depremde yas ilan etmemesi9
- dondurma yalarken erkeklerin sürekli bakması8
- jayden oosterwolde11
- fenerbahçe'nin attığı golde faul olması17
- anın görüntüsü13
- karınız olsa döver misiniz9
- fenerbahçe15
- yeşil gözlü erkek olmak10
- hani u19 gelecekti ühühühühühühü10
- fulya öztürk9
- bir galatasaraylının kulağına fred diye fısıldamak8
- iran cumhurbaşkanının helikopter kazası43
- maldivlere gitmek varken eminönü nde takılan martı10
- dursun özbek19
- yazarların bugün içtiği sigara sayısı12
- galatasaray11
- 19 mayıs 2024 galatasaray fenerbahçe maçı106
- izmir sıcağı9
- fethullah gülen şu an ne yapıyordur17
- karıya kıza doymuş erkek16
- bir şarkı sözü der ki10
- mert hakan yandaş31
- ibrahim reisi13
- siz türkler şerefsizsiniz müslüman değilsiniz13
- erecto'nun trafik kazası geçirmesi13
- arkadaşlar damatlık bakıyorum da sizce bu nasıl17
- yozgatlı sevgiliyle yapılacaklar8
- akp'nin fenerbahçe ve beşiktaş düşmanlığı9
- türkiye cumhuriyeti islam devleti olarak kuruldu14
- fenerbahçe büyüklüğü9
Kullanımına göre akıllı veya akılsız olarak nitelendirilmenize sebep olan olgu.
Allah hz. Ademi yarattığında ona üç tane hediye getiriyor. Bunlar; ilim, haya ve akıl. Hz. Adem a.s aklı seçiyor. Cebrail a.s da haya ve ilime geri dönmelerini söylüyor. Haya ve ilim karşı çıkarak "biz ruhlar aleminde beraber idik. Asla birbirimizden ayrılamayız, ve akıl nerede olursa biz ona tabi oluruz. " diyorlar. Bunun üzerine cebrail a.s "öyleyse yerlerinize yerleşin" diye emrediyor.
Akıl dimağda,
ilim kalpte,
Haya da gözde yerleşti.
Bu da gösteriyor ki ilim ve hayanın yoldaş olmadığı akıl vasat kalıyor.
Günümüzde insanların akıl olarak değerlendirdikleri tamamen kendi çıkarları yolunda hareket edebilme yetenekleriyle orantılıdır. Eğer başarı ele geçecekse etik olmayan her şekilde başarıya ulaşmak mümkün olarak gözüküyor. Burada da sıkıntı ortaya çıkıyor.
insanları hedef yolunda basamak olarak gören insanların akıllı olmaktan bahsetmek abes kaçar.
Hayanın olmadığı bir toplumdan bahsediyoruz. Gençlerin "rahatlık" adı altında başkalarına saygısızca davranmalarından tutun da anne babalarına yaklaşımlarına kadar hepsi hastalık. Tabi işin geçmişine gidersek anne babanın "evladımla arkadaş olayım" derken evladının enseye şaplak yaptığı insanlara dönüşmeleri çok acı. Anne annedir, baba babadır. Bu sadece bir örnek. Ya da öğrencilerin öğretmenlere karşı tutumlarını izleyin. Saygısızlıklarını görmek çok zor olmayacak. Ve bunun gibi bir çok örnek verilebilir. Edebin ve hayanın silindiği bir yerde akıldan nasıl bir iz bulunabilir ki?
ilme gelince, aslında baya derin bir konu ilim. Peygamberin vefatından sonra sürekli "benim fikrim doğru!" insanları var olmuştur. Ancak ilmi almaktan daha zor olan bir şey var ki o da ilmin hakkını vermektir.
Bir gün derviş dedi ki bana;" bu ilim iki yoldur, ya cennet ya cehennem" . Yani bildiğinle de amel etmek zorundasın. Etmiyorsan sıkıntı var.
Aslında daha büyük sıkıntı "biliyorum" deme meselesi. Bu noktada hz. Ebubekir r.a ' nın şu sözü gelir aklıma "ilmin sonu cahilliktir."
Buradaki sözden "müslümanlar cahildir" anlamını çıkartan çikoyu sahneden alalım.
Bu demektir ki; önce bilmezsin, sonra sana öğretilir "bildim" dersin sonra kabdan kaba sokarlar "ben hiçbir bilmiyorum" dersin.
Hani şu her ergen filozofun ağzında dolanan cümle "tek bildiğim hiçbir şey bilmediğimdir." Bunu söyleyince "hıaaa" oldun görüyorum cici.
Görülüyor ki ilmin sonu zaten aklın yetersizliğine çıkıyor. Edebin sonu aklın nuruna varıyor. Şimdi bu üç olguya bakınca zaten birbirlerinden ayrılmaları düşünülemez.
Zamanında hangi kitapta okudum hatırlamıyorum ama bir söz okumuştum. O zaman kıymetini bilemesem de hayatımın sonraki evresinde akıl konusunda çıkardığım her derste o söz geldi aklıma.
"akıllı insan doğru ile yanlışı ayırt edebilen değil, doğruyu görüp ona yönelendir."
Allah hz. Ademi yarattığında ona üç tane hediye getiriyor. Bunlar; ilim, haya ve akıl. Hz. Adem a.s aklı seçiyor. Cebrail a.s da haya ve ilime geri dönmelerini söylüyor. Haya ve ilim karşı çıkarak "biz ruhlar aleminde beraber idik. Asla birbirimizden ayrılamayız, ve akıl nerede olursa biz ona tabi oluruz. " diyorlar. Bunun üzerine cebrail a.s "öyleyse yerlerinize yerleşin" diye emrediyor.
Akıl dimağda,
ilim kalpte,
Haya da gözde yerleşti.
Bu da gösteriyor ki ilim ve hayanın yoldaş olmadığı akıl vasat kalıyor.
Günümüzde insanların akıl olarak değerlendirdikleri tamamen kendi çıkarları yolunda hareket edebilme yetenekleriyle orantılıdır. Eğer başarı ele geçecekse etik olmayan her şekilde başarıya ulaşmak mümkün olarak gözüküyor. Burada da sıkıntı ortaya çıkıyor.
insanları hedef yolunda basamak olarak gören insanların akıllı olmaktan bahsetmek abes kaçar.
Hayanın olmadığı bir toplumdan bahsediyoruz. Gençlerin "rahatlık" adı altında başkalarına saygısızca davranmalarından tutun da anne babalarına yaklaşımlarına kadar hepsi hastalık. Tabi işin geçmişine gidersek anne babanın "evladımla arkadaş olayım" derken evladının enseye şaplak yaptığı insanlara dönüşmeleri çok acı. Anne annedir, baba babadır. Bu sadece bir örnek. Ya da öğrencilerin öğretmenlere karşı tutumlarını izleyin. Saygısızlıklarını görmek çok zor olmayacak. Ve bunun gibi bir çok örnek verilebilir. Edebin ve hayanın silindiği bir yerde akıldan nasıl bir iz bulunabilir ki?
ilme gelince, aslında baya derin bir konu ilim. Peygamberin vefatından sonra sürekli "benim fikrim doğru!" insanları var olmuştur. Ancak ilmi almaktan daha zor olan bir şey var ki o da ilmin hakkını vermektir.
Bir gün derviş dedi ki bana;" bu ilim iki yoldur, ya cennet ya cehennem" . Yani bildiğinle de amel etmek zorundasın. Etmiyorsan sıkıntı var.
Aslında daha büyük sıkıntı "biliyorum" deme meselesi. Bu noktada hz. Ebubekir r.a ' nın şu sözü gelir aklıma "ilmin sonu cahilliktir."
Buradaki sözden "müslümanlar cahildir" anlamını çıkartan çikoyu sahneden alalım.
Bu demektir ki; önce bilmezsin, sonra sana öğretilir "bildim" dersin sonra kabdan kaba sokarlar "ben hiçbir bilmiyorum" dersin.
Hani şu her ergen filozofun ağzında dolanan cümle "tek bildiğim hiçbir şey bilmediğimdir." Bunu söyleyince "hıaaa" oldun görüyorum cici.
Görülüyor ki ilmin sonu zaten aklın yetersizliğine çıkıyor. Edebin sonu aklın nuruna varıyor. Şimdi bu üç olguya bakınca zaten birbirlerinden ayrılmaları düşünülemez.
Zamanında hangi kitapta okudum hatırlamıyorum ama bir söz okumuştum. O zaman kıymetini bilemesem de hayatımın sonraki evresinde akıl konusunda çıkardığım her derste o söz geldi aklıma.
"akıllı insan doğru ile yanlışı ayırt edebilen değil, doğruyu görüp ona yönelendir."
güncel Önemli Başlıklar