bugün

ta m e guilass

Filmi sıcak ve oldukça sarı bir Akdeniz gecesinde izlemiş olmam etkileyiciliğini arttırdı.

---spoiler---
Iran sinemasının tamamında olduğu gibi bu filmde de Iran hakkında bir dolu sosyolojik şey öğrenirsiniz. Sırayla gidelim;
* ilk sahnede arabayla gezerken amele pazarında etrafta birisi gelse de iş bulsam edasıyla yanıp tutuşan insanlar var. işsizlik çok iyi anlatılmış.
* sonra arabaya binenlerin etnik kökenleri iran'da yaşayanların özeti; bir Kürt bir afgan ve bir Türk.
* arabaya binenler ayrıca 3 temel otoritenin de sembolü;
Kürt bir asker devleti, afgan ilahiyatçı dini ve Türk de babayı yani aileyi.
* ayrıca kürde köyünün yakılmasını ve Kürdistandaki zorlukları, afgana da savaş yüzünden kaçmış olmasını hatırlatıyor. Hatta bir yerde; burada da savaş var neden geri dönmediniz diyor ve afgan da ona "Irakla olan savaş sizi ilgilendirir." Diyerek bölgede olan şeylere de gönderme yapıyor.
* Türk'ün anlattığı hikaye ve yaşamak için bahaneler bulması oldukça başarılı. Zaten yukarda da ayrıntılı bahsedilmiş.
* bir de şu ayrıntı çok dikkat çekici; Türkten önce kimse kabul etmiyor adamı gömmeyi. Türk kabul edince de şoför biraz heyecanlanıyor. Hatta ilk kez belki kararını gözden geçiriyor ve Türke dönüp "geldiğinde bana taş at hatta sars omuzlarımdan." Diyor. Yani adam öncesinde kendini kararlı sanıyordu ama net şekilde olacağını anlayınca bahaneler bulmaya başladı.

---spoiler---

Sonuca bağlayacak olursak film gerçekten iyi sadece biraz hareketsiz. Ama yaşam ve ölüm arasındaki meseleyi durağan anlatması kararsızlığı da yansıtmış aslında. izlenmesi gerek filmlerden.