bugün

bilim kurgu

çevremizde bir vasatlığın, ilkelliğin kol gezdiği, yozlaşmış alt kültürlere sahip insanların etrafı istila ettiği, vıcık vıcık bir dogmatizm ve irrasyonelliğin hüküm sürdüğü 2015 türkiyesinde, bunaldığımız zaman sarılabildiğimiz yegâne şeydir.

güzel bir bilimkurgu kitabını alıp okuduğumda veya bir bilimkurgu filmine gittiğimde, yukarıda belirttiğim bu pespâyelikten kısa bir süreliğine olsa da kurtulabiliyorum. orada gelecekteki insanları, toplumları görüyor, biz göremeyecek olsak da bir gün, insanoğlu kendisini aşarak cehaleti yenecek ve bizden sonraki nesiller şimdikinden daha iyi ve güzel dünyalar kuracak diye umut ediyorum. bana terapi gibi geliyor açıkçası bilimkurgu edebiyatı ve filmleri...