bugün

hayatim

hayatımı on parmak arasına sıkıştırdıgım, tanıdıgın, söyleyemedıgım, keşke söyleseydım dıye aklıma gelen tum cumlelerım senın. hayatım. dokundugu yerlere cıcek açtıran ,artık her seyıme hak veren gururdan arınmıs melek adam. aşık oldugu günleri ezber yapan haklı ruhsuz.
nefesınle uyuyamadıgım geceleri saydın mı..? küçük ördege söyledıgın sözün beni
mendıl satan bir cocuga düşürdüğü aklından geçti mi. ve bil.
keşke hiç başlamasaydı dediğim günden beri korkmuyorum kalbımden.

on sekız. bogazımdaki düğümlerim mi kilitledı ki benı böyle. yoksa senın kalbının hastalıgı mı beni yatagımdan kaldıran.
şimdi sana sarıldıgımda bana sarılan beyaz çarşafı özledım.. keşke duyabılseydı dıye içimden geçen tüm cümlelerim. hayatım hepsı senın. fotografları sen kokan bır hayatı özledım. her adımda sesını duyduktan sonrakı gülümsemelerımı. bir de içimde kalan o şeyi. çekindiklerini, çekindiklerimi.

bir insanı öldürmek ne kadar zor diye sayıkladıgım yırmı altı seneden çıkar cocuklugumu. gerısı senın hayatım.
kimin tenı bu kadar yumusaktı ki sert tenın dıye ayrıldın hepsınden. ben her gece kime sarıldım ki uyandıgımda boşluga düştü kolum. sevgilimle başlayan dinledıgım sarkılar senın hayatım. haksızım dediğim zamanlardan kendıme geldıgım sımdıye ismi hayatım olan butun sarkılar senın.
hayatım..hayatım.. dudaklarımın arasında nefes alan sert tenim.

giderken köşede kalan görüntünü özledım. yanaklarına düşen, yanaklarıma bulaşan tuzunu özledım.yanaklarına bulaşan rujumu. düşündüm. hesapladım. onsekız. geriye acıyı dindiren kırk gün. hangı zeki söylemiş.
basımı kaldırıp okumaya utandıgım tüm sözcüklerim senın hayatım. utanıp ellerimle kapattıgım her yerim senın. parmak izlerının kaldıgı tüm bedenım.
her gece rüyama girsin diye diledıgım tum dualarıma lanet okuyorum.
unutmuşluga vurdugum erteledıgım, şimdi her gece gördüğüm senli ruyalarım senın.

önümüzü göremeyecek kadar geçtiğimiz karanlık yolların bir daha gelmeyecegını dusunmek ne kadar acı. uyumadan önce gözlerımı kapatana kadar yankılanan sesının eksikliği.
düşündüm.
hesapladım.
on sekız. kalbını acıttıgım zamanların daha fazlası .. niye hayatım?
küçük oyunlarımda yüzünde beliren ifadeyi özledim. annem bile ben her istedıgımde yemek getırmemişti diye mi sevineyim. dondurma istesem bile getiren ama önümde cennet gibi duran hayatım. kucakladıgım sert tenım. korkmayan yüreğini özledım. ağlarken güldürmenı özledim. üzüldüğümde duymamıs gıbı yaptıgın sessız tesellılerını özledim. sarılmaya geç kaldıgım o on bes dakıkayı. on sekızden gerıye bir tek bugun saydım. on sekızdekı yırmı dortlerı altmısları.. gözümü bile kırpmadıgım bütün saatlerim senin hayatım.

begenmedıgımı sandıgın güzelliğini özledım.
her şey güzellik mi?.. ben güzelim.
düşündüm. hesapladım. ne kadar çok güzelliğin vardı. dünyamın en güzel ağlayan adamı. bana ağlarken ne kadar güzeldin.
çenen, ve yüzüme bakmadan gülümsemen ne güzeldi. suda uzaktan bakısın, sudan kaçışın.. yürürken dudak büküşün sağa sola dönüşün. sövüşün bile güzeldi. elınde tepsıyle durusun yaylanıp yürüyüşün. çapkın yürüyüşün. çırılçıplak yürüyüşün. öpüşün. öpermiş gibi yapışın..

sen koluna konan böceklerden korkarken gördün mü yüzünü?
ardındaki gülüşünü. ayak parmaklarının sıcaklıgını, ellerının soguklugunu? çıplak ayaklarınla yürüyüşünü izlemedin mi hiç? o uyku sersemi suratına baktın mı aynadan. özlemedin mi kendini? özlemenin güzelliğini göremedin mi hayatım. kendi kalbinden kendi gölgesinden korkan hayatım.
üzerime sinen kokun güzeldi. üzerime yatışın ne kadar ah...

kendını bok ilan eden adam, ''benim'' hayatım..
kendine hiç sarıldın mı? gördün mü güzelliği. saydın mı kaç etti. geçti mi on sekizi?
sesini duyduktan beri on sekız gun geçti. yarın on dokuz olacak. kırk gün sürermiş aşkın acısı diyen melegın dediğine göre geçmesine yirmi bir gün kaldı. bak sen.