bugün

kuran ı kerim

tevrat'ın çok kötü bir kopyasıdır, ki kuran'ın yaklaşık %40'ı tevrat'tan ve musevi efsanelerinden yapılan alıntılardan oluşur. alıntılar da bölük pörçüktür. kitap genel olarak 7. yüzyıl çöl arabı erkeğine hitap eder; çöl arabı erkeğinin yaşamını düzenlemeye çalışır.
"içinden ırmaklar akan" (ali imran suresi 15. ayet); "altlarından ırmaklar akan" (ali imran suresi 136. ve 198. ayet); zemininden ırmaklar akan (nisa suresi 13. ve 122 ayet) (maide suresi 12. ve 119. ayet); "içinde bozulmayan sudan ırmaklar, tadı değişmeyen sütten ırmaklar, içenlere lezzet veren şaraptan ırmaklar ve süzme baldan ırmaklar" (muhammed suresi 15. ayet) bulunan, "çeşit çeşit ağaçlarla dolu" (rahman suresi 48. ayet); "koyu yeşil" (rahman suresi 64. ayet) cennet tasviri bile çölde yaşayan insana yöneliktir. kadına düşkünlüğü ile bilinen çöl arabına bir de "Memeleri tomurcuklanmış, Göğüsleri tomurcuk gibi kabarmış cennet kızları" (nebe suresi) vaat edilmiştir.

çok eşliliğe; akraba evliliğine ve kadının darp edilmesine izin verir. nisa suresinde mirasın nasıl paylaşılacağı anlatılır, ki o hesaba göre miras paylaştırmaya kalkışıldığında mutlak kaos çıkar. çünkü nisa suresindeki talimata göre miras mirasçılara yetmemekte, paylar toplandığında ana toplam mirastan daha fazla çıkmaktadır. tanrı'nın sözünün değişmezliğini vurgular lakin kuran'da tanrı sözü sık sık değişir.

bu kitabın allah / tanrı'sı, yarattığı kulları olan insanlara pek çok surede hakaret ve küfür eder. örnek:

1. "Canı çıksın o insanın, o ne nankördür." (Abese suresi 17. ayet)
2. "Onları (yahudileri, hristiyanları) Allah yok etsin!" (Tebe suresi 30. ayet)
3. "Yalancılığı itiyat edinenlerin, bilgisizliğe saplanıp kalanların canları çıksın!" (Zariyat suresi ayet: 10)
4. "insanlardan bir kısım beyinsizler: Yönelmekte oldukları kıblelerinden onları çeviren nedir? diyecekler..." (bakara suresi 142. ayet)
5. "Sonra siz ey sapıklar, yalancılar!" "Susamış develerin suya saldırışı gibi içeceksiniz." (vakia suresi 51. 55. ayetler)
6. "...Onun durumu tıpkı köpek'in durumuna benzer: Üstüne varsan da dilini çıkarıp solur, bıraksan da dilini sarkıtıp solur." (araf suresi 176. ayet)
7. "Ebu Leheb'in elleri kurusun! kurudu da..." (Tebbet suresi)
8. "...Onlar sanki duvara dayanmış kütükler gibidir... Düşman onlardır. Onlardan sakın. Allah onların canlarını alsın. Nasıl bu hale geliyorlar? (münafikün suresi, 4. ayet)

9. "(Böyle iken) kesinkes bizi öfkelendirmişlerdir." (şuara suresi 55. ayet)
10. "Böylece bizi öfkelendirince onlardan intikam aldık, hepsini suda boğduk." (zuhruf suresi 55. ayet)

kuran'daki allah / tanrı, işte böylesine öfkelenip deliye dönebiliyorken, yarattığı kullarına sakin olmasını ve öfkelenmemesini buyurur.*
örnek:

1. "Ve onların (müminlerin) kalplerinden öfkeyi gidersin" (tevbe suresi 15. ayet)
2. "O takva sahipleri ki, bollukta da darlıkta da Allah için harcarlar; öfkelerini yutarlar ve insanları affederler. (ali imran suresi 134. ayet)

kuran ı kerim, -kendi içinde geçen bir tabirdir- eskilerin masallarıdır.
"Ona ayetlerimiz okunduğu zaman o, 'Öncekilerin masalları!' der." (kalem suresi 15. ayet)

nihayetinde ben, allah / tanrı'nın yoktan var edip yarattığı kullarına bu şekilde hitap edebileceğine, kulları ile böylesi insani duygu eseri hakaretamiz hitaplarla muhatap olacağına inanmıyorum. kullarına gönderdiği bir kitapta "allah onları yok etsin; elleri kurusun; beyinsizler; sapıklar" ve sair aciz ifadeler kullanmayacağını düşünüyorum. yine dinsiz yarattığı kullarını sonradan gönderdiği bir dine dahil etmek için "Memeleri tomurcuklanmış, Göğüsleri tomurcuk gibi kabarmış cennet kızları" vaat etmiyeceğini de tahmin edebiliyorum. (nebe suresi)
sonsuz güç sahibi bir yaratıcının, yine sonsuz bir yücelik ile donatılmış olacağını, böyle insani acizlik ve kusurlardan soyutlanmış bulunacağını da elbet biliyorum.