bugün

hayatını tek kişiye endekslemiş acınası insan

ayrılalı iki buçuk yıl oldu, yaklaşık bir yıldır ise hiç görmüyordum onu. ta ki bu güne kadar... yaklaşık bir yıl sonra karşılaştık; karşılaşma dediysem yolda yürürken göz göze geldik. bir anda içim cız etti, kalbim yerinden çıkacak gibi çarptı. ilk günkü gibi; ona olan sevgim hiç bitmedi.

o gittikten sonra düştüğüm bu boşluğa daha önce lisede tüm arkadaşlıklarım bittiğinde düşmüştüm. bu iki hadise dışında böyle boşluklara, bir başınalıklara düşmedim, çok şükür. lisede tüm arkadaşlarımla aram bozulduktan sonra o boşluktan kötü arkadaşlıklar kurup kötü alışkanlıkların olduğu ortamlarda takılarak çıkmıştım. sonra onu gördüm. ilk gördüğümde bir parçam olacağı içime doğmuştu sanki, tanımadan kıskanırdım onu. sonra birbirimizin olduk, iki buçuk yıla yakın yaşamlarımızı paylaştık. ben kötü ortamlardan uzaklaştım onun yanımda olmasıyla. sonra o gitti, o gittiğinden beri boşluğunu dolduracak bir şey bulamadım. ilişkilerim oldu elbette; hiçbir şey duyumsamadığım, sevmeden seviştiğim. hatta sokaklarda seviştiğim... düzgün kızlara da bağlanmaya çalıştım, şimdileri anlıyorum bunun nedenini; onunla olan ilişkime benzer bir ilişki olur belki diye ama olmadı tabiki. zaten suskun biri olduğum için arkadaşlık da kuramadım pek. bir iki eski dost dışında... onlarda sık sık görüşmüyorum.

yani diyeceğim o ki, hayatımı ona endeksledikten sonra o hayatına devam etti, ben de devam ediyorum ama o olmadan onunla... pişman mıyım? asla! iyi ki tanımışım, sevmişim onu. acınası olduğumu sanmıyorum, halimizi şükürler olsun.

yanımda sadece ailem var ve iyi ki ailem var, beni hiç yalnız bırakmayan, çok şükür allah'a.