bugün

sözlük yazarlarının ingilizce seviyeleri

reading, listening, gramer iyi ok. A kurundan mezun oldum ama gel gelelim speaking e gelince,
yok phrasal verb kullanıcam, dur bi şuna past perfect tense ekliyim,
ay bu da çok mu basit oldu? aksan mı var bende ne? iskoç gibi mi konuşuyorum ne o?
nerde o british aksanın yumuşaklığı ahhh ahhh deyü konuşurken,
kendimi bir fatih terim, bir serdar ortaç zanettiğimden mütevellit,
yanımdakilere sürekli bir sözlük, bir çevirmen durumunda kaldığım,
uyuz olduğum ve ecnebi sevdicek yapıp, konuşmak zorunda kalmadığım sürece kıvıramayacağımı bildiğim durum.

edit büdüdüdüt: sevdicek demişken bir karl urban olsa fena olmazdı mesela. *