bugün
- fenerbahçe'nin gs'nin balonunu patlatmış olması18
- dilan dere ile evlenmek10
- israil'in refahta sivil çadırlarını vurmasi17
- astrolog meral güven18
- hadise'nin külotla marş söylemesi9
- online 28 yazar şu an ne yapıyor20
- hamas9
- para bok huzur yok10
- albay kemal11
- müslümanların anadili arapçadır9
- okan buruk'un rakiplerine küfür etmesi10
- mauro icardi16
- galatasaray'ın hakemleri kutlamalara çağırması11
- neden yazarlık yapıyorsunuz23
- kur an çevirisi yapmanın haram olması18
- true karı mı9
- satrançta oyuna beyazın başlaması8
- icardi19059
- emre belözoğlu14
- galatasaray19
- mert hakan yandaş18
- fenerbahçe12
- ismail kartal12
- 2023 2024 sezonu süper lig şampiyonu galatasaray16
- ergin ataman14
- pornhub com10
- fenevin üzerindeki trabzonspor laneti8
- fenerbahçe taraftarı12
- evlenmelik sözlük erkekleri27
- beşiktaşın en kötü sezonunda bile kupa alması9
- ikizler burcu erkeği10
- karşı cinste çekici gelen özellikler20
- hangi süper güce sahip olmak isterdiniz12
- rüyada olduğunu fark etmek10
- aslolan fenerbahcedirin anlık suratı10
- nihavend longa8
- ameliyatla erkek oldum soruları alayım15
- sokak hayvanları uyutulacak15
- yazarların bugün içtiği sigara sayısı20
- 26 mayıs 2024 konyaspor galatasaray maçı10
- mika raun'un gelinlik giymesi12
- istanbul'a taşınmak isteyenler için tavsiyeler14
- true bekarsa ispatlasın13
- sözlükteki en sapık 10 yazar16
- fettullah gülen'in ölmesi22
- ölen arkadaşın karısının seksi olması9
- namaz kılan kemalist fayda görür mü11
- fenerbahçe amblemindeki ot9
- yaya geçidinde kendini yola atan alman16
- dinci geri zekalılar ile insanlığın mücadelesi17
"bitsin" marka el bombasının "hoşçakal" marka pimini çekip kucağıma bıraktığın günden beri parçalarımı topluyorum kadiköy sahilinden... daha kaç kere parçalanabilirim bilmiyorum... daha kaç kere parçalarımı toplarım etraftan...
hep böyle mi olur? giden kazanıp kalan kaybeder mi hep?
seven acı çeker vazgeçen mutlumu olur?
kucağıma bıraktığın hüznü toparlamaya çalışıyorum... yeniden başlamaya çalışıyorum hayata... ne kadar zormuş uzun zamanlar sonra aşkı yok etmek...
sevgiyi bastırmak ne kadar zormuş... dizginlemek yanına gelmek üzere hazır bekleyen yüreğimi...
düşünüyorum... bir hata ne kadar büyütülebilir? ne kadar yok edilebilir bir sevgi? nasıl bastırılır sevda değmiş atardamar?
kızıla sevdam kızıl saçlarından olsa gerek... başka bir şehri sevmem içinde senin nefes almandan olsa gerek?
parçalarımı topluyorum...
bir oyun gibi... tamamlayamıyorum resmi... sen eksik kalıyorsun her defasında kız kulesi manzarasının... gözlerin eksik kalıyor maviliğini izlerken boğazın...
eksik kalıyor yüreğimde bir zamanlar senle doldurduğum boşluklar... sen eksilmiyorsun...
acı çaprazlama keserken tüm bedenimi... ben kanlarını yok edemiyorum her akışında senin adını yazarken tenime...
avuçlarımda vazgeçmişliğinin meyvesi... parçalanmasın yüreğim diye koşturuyorum...
ah şu lanet olası sıgara nefes nefese bırakıyor beni -ki sen hiç istemezdin sıgara içmemi-...
adalara giden her vapurda nefretim daha çok artıyor kendime... ben ki inciltmemek için seni kendimi parçalamaya hazırken...
yokluğun hayallerimde yer buluyor... sen bir oyunu sahnelerken o izbe ve kimsenin izlemediği sahnede...
ne kadar kötü olsada içinde bulunduğun şehir, sen varsın diye cennetim oluyor fabrika bacalarından tüten duman, işçilerin yorgun yüzü...
acı yavaş yavaş oturuyor yüzüme... yüzüm yeryüzün olmuştu sen sol yanımda yüzümü okşarken...
"can işte acıyor" derken ben sana senin ayaklarınla ezdiğin yeşil bir yeryüzü yok oluyor... sen ayaklarınla fark etmeden yeşile boyanmış bedenimi eziyorsun...
sevgi sözcüklerini sözlerken gözlerinin için bakar, gözlerin senden habersiz kalbini yansıtıyor... sen kalbine değil gaddarlığına yeniliyorsun...
ey sevgili; seni yaşatırken içimde her gün seni yenide dogururken yüreğimde, sen hiç bilmeden bunu güzel bir güne uyanıyorsun hiç uyumadığım bir gecenin ertesinde...
sevmenin yükünü taşıyamamışken sırtında... sevgime karşılık verememişken sevdiğin halde... acımasızlığını savunarak "git" diyorsun...
bedenim gitsede, elini tuttuğum zaman sen fark etmesende toplamaya çalıştığım parçalarımı sende bırakıyorum... onlara iyi bak... senden kalanları sana bırakıyorum...
yükleyip sırtıma yokluğunu yollar aşıyorum... yollar her baktığımda sana çıkıyor... ben her uyandığımda sana gülümsüyorum...
sen ise görmeden gülümseyişlerimi yeni bir güne yeni bir umutla uyanıyorsun...
ben ölüyorum parçalarımı toplarken...
sen yeniden doğuyorsun...
güneş ısıtırken izmit köfezini...
(#2260104)
hep böyle mi olur? giden kazanıp kalan kaybeder mi hep?
seven acı çeker vazgeçen mutlumu olur?
kucağıma bıraktığın hüznü toparlamaya çalışıyorum... yeniden başlamaya çalışıyorum hayata... ne kadar zormuş uzun zamanlar sonra aşkı yok etmek...
sevgiyi bastırmak ne kadar zormuş... dizginlemek yanına gelmek üzere hazır bekleyen yüreğimi...
düşünüyorum... bir hata ne kadar büyütülebilir? ne kadar yok edilebilir bir sevgi? nasıl bastırılır sevda değmiş atardamar?
kızıla sevdam kızıl saçlarından olsa gerek... başka bir şehri sevmem içinde senin nefes almandan olsa gerek?
parçalarımı topluyorum...
bir oyun gibi... tamamlayamıyorum resmi... sen eksik kalıyorsun her defasında kız kulesi manzarasının... gözlerin eksik kalıyor maviliğini izlerken boğazın...
eksik kalıyor yüreğimde bir zamanlar senle doldurduğum boşluklar... sen eksilmiyorsun...
acı çaprazlama keserken tüm bedenimi... ben kanlarını yok edemiyorum her akışında senin adını yazarken tenime...
avuçlarımda vazgeçmişliğinin meyvesi... parçalanmasın yüreğim diye koşturuyorum...
ah şu lanet olası sıgara nefes nefese bırakıyor beni -ki sen hiç istemezdin sıgara içmemi-...
adalara giden her vapurda nefretim daha çok artıyor kendime... ben ki inciltmemek için seni kendimi parçalamaya hazırken...
yokluğun hayallerimde yer buluyor... sen bir oyunu sahnelerken o izbe ve kimsenin izlemediği sahnede...
ne kadar kötü olsada içinde bulunduğun şehir, sen varsın diye cennetim oluyor fabrika bacalarından tüten duman, işçilerin yorgun yüzü...
acı yavaş yavaş oturuyor yüzüme... yüzüm yeryüzün olmuştu sen sol yanımda yüzümü okşarken...
"can işte acıyor" derken ben sana senin ayaklarınla ezdiğin yeşil bir yeryüzü yok oluyor... sen ayaklarınla fark etmeden yeşile boyanmış bedenimi eziyorsun...
sevgi sözcüklerini sözlerken gözlerinin için bakar, gözlerin senden habersiz kalbini yansıtıyor... sen kalbine değil gaddarlığına yeniliyorsun...
ey sevgili; seni yaşatırken içimde her gün seni yenide dogururken yüreğimde, sen hiç bilmeden bunu güzel bir güne uyanıyorsun hiç uyumadığım bir gecenin ertesinde...
sevmenin yükünü taşıyamamışken sırtında... sevgime karşılık verememişken sevdiğin halde... acımasızlığını savunarak "git" diyorsun...
bedenim gitsede, elini tuttuğum zaman sen fark etmesende toplamaya çalıştığım parçalarımı sende bırakıyorum... onlara iyi bak... senden kalanları sana bırakıyorum...
yükleyip sırtıma yokluğunu yollar aşıyorum... yollar her baktığımda sana çıkıyor... ben her uyandığımda sana gülümsüyorum...
sen ise görmeden gülümseyişlerimi yeni bir güne yeni bir umutla uyanıyorsun...
ben ölüyorum parçalarımı toplarken...
sen yeniden doğuyorsun...
güneş ısıtırken izmit köfezini...
(#2260104)
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar