bugün

kabardey

Hazar denizi civarından Avrupa’ya ve Kafkasya’ya yayılan bir Türk grubu.

Anlaşılan o ki, daha evvel değindiğim gibi, Hazarlar egemenliğinde bir vassal özelliği gösteren Kabarlar, Hazarlar’a isyan ediyorlar ve sürülüyorlar. Bunlardan, Kuban bölgesinde Macarlar ile birleşip aşağı Don, Kırım, Besarabya yolu ile Macaristan’a gidenleri, Arpad’ın önderliğinde Macar krallığı olmaya giden devletin asil sınıfını oluşturuyorlar ki, tekrar edecek olursak Bizans zamanında Macaristan’a Türkiye denmesi ve Macar asillerinden “Türk prensleri” diye bahsedilmesinin sebebi bu.

Macarlarla ilgili kısımda değindiğim şeylere burada değinmeyeyim.

Bu Kabarlardan başka bir grup ise, Kafkasya’da kalıp, bugün Kabardey – Qabardey – Kabartay olarak bildiğimiz Çerkes boyunun oluşumuna katılıyorlar ki, Kabardeylerin bir şekilde diğer Çerkes/Adige boylarından ayrılıyor olmalarının sebebi budur. (BKZ: Macarlar) Ayrıca, Kabardeylerden ayrılmış bir grup olan Besleneyler de, Kabarların kafkasya’daki varisleridirler. Kabardey pşı sülalelerinden en önemlisinin atası “inal/Yınal” (ki Türkçe bir isimdir) oğlu “Beslan” (kimileri bey aslan diyor bu ismin kökenine) yönetiminde olduklarından Besleney ismini almışlar.

Dikkat edilmesi gereken bir şey var ki, aristokrat bir sınıf olarak Kabarların iki etnik grubun içinde, etnik kimlik/devlet oluşurken rol oynamış olması, Macarlar ya da Kabardeyleri türk yapmaz. iki ayrı etnik mayanın oluşumunda en etkin rolü oynamış, Macar milleti ve Kabardey boyunu oluşturmuş bir köktür Kabarlar, ancak bu kökten süren filizler Türk değil, Türk’le akraba farklı kimliklerdir.

Çengiz zamanı Moğollarından önce de, Kafkasya’da Türk nüfusu ve nüfuzu yoğun idi. Dolayısıyla, belirgin bir şekilde görüyoruz ki, en son gelen Nogaylar gibi gruplar keskin bir şekilde “Türk” iken, Çengiz Moğollarından önce orada olan Karaçaylar Türkçe konuşan ancak kültürel olarak Kafkas/Çerkes kültürünü yoğun olarak benimsemiş bir halk özelliği gösteriyor, Kabardeyler ise tamamen farklılaşmışlar.

Son olarak, kimi Çerkes soylarında ve kabilelerinde Türkçe isimlere rastlanmasının, Kafkas efsanelerine Türkçe isimler girmesinin sebeplerinden biri bu Kabarlardır diyebiliriz.

Bu isimlerden en önemlisi “Setenay”dır ki, Ufuk Tavkul’un Nartlar kitabında, Sete & Sata, Kıpçak ağızlarında “mercan” olarak açıklanıyor ve Kafkas mitolojisi karakteri Setenay’ın çocukluğunu “deniz dibi”nde geçirmesi ile uyumu işaret ediliyor. Bir nokta daha var ki, “sata”, kimi Türk ağızlarında “yada taşı” olarak bilinen taşın adıdır. (Ayrıntılı bilgi için Abdulkadir inan, Tarihte ve Bugün Şamanizm)

Ekşi Sözlük'te Arpad adlı kullanıcıdan alıntıdır.