bugün

burdur

yarı rizeli, yarı burdurlu biri olarak şunu söyleyebilirim ki kulaktan dolma bilgilere kanmayınız, gelip görünüz. çevre şehirlerden çok da fazla sayıda tarihi güzelliklere sahiptir.

çocukken oynadığınız o değişik tepelerin birkaç yıl sonra antik bir amfitiyatro olduğunu öğrenmeniz hiç de zor olmaz.

insanları benim gibi bir rize milliyetçisine bile evet! ben de burdurluyum! dedirtecek kadar iyi ve temiz kalplidirler.

ölmeden önce en az bir kez gidip görmek gerek.

karamanlı' da barajda balık tutmak,

yeşilova' da coşkun pastanesi'nden aldığınız taptaze tulumba tatlısını yerken, yanında da depozitolu cam şişedeki zafer gazozunu içerek salda gölü' ne dalmak gerek,

"her yıl yarışlı gölü' de bu sene baya dolu." muhabbeti yapmak gerek.

ve son olarak burdur düşünmek için en ideal yerlerden biri, hayatı sorgularsınız orada; "imkanları bu kadar kısıtlı olmasına rağmen bu insanlar neden bu kadar mutlu?" dersiniz.

orayı gerçekten biri için oradan ayrılmak gerçekten çok zordur.

burdur küçüktür ama ufak şeylerden keyif almak değil midir bütün mesele?