bugün

pınar başı burma burma

adam liseli beyler mizahı yapmayacaksanız anlatıyorum. komik değil, eski hikaye zaten.

--spoiler--
bir bahar günüydü. aylardan nisan ya da mayıs idi, tahminen nisan sonudur. sınıflararası turnuvada yarı finale çıkmıştık. arkadaşlarla elimizde davulla hayvanlar gibi tepinerek bu türküyü icra ederken birden...

"pardon, saat kaç biliyo musun?"

döndüm sesin sahibine. oydu işte. konuştuğu nadir anlardan biriydi ve ben o anda pınarbaşı burma burma'yı söylüyordum.

"on... onikiye çeyrek var."

suç üstü yakalanmış gibi baktım ona.

"teşekkür ederim."

gitti. meğer bizden sonra onların maçı varmış. basketbolda kendi sınıfının kaptanıydı hatta. sonradan gördüm. neyse. biz maçı çok pis kaybettik. öyle kötü kaybettik ki rakip takım taraftarı üstümüze traş köpüğü falan sıktı yani öyle oynandı gururumuzla. güya onun maçını izlemeye gidecektim. kıvırcık saçlı olduğum için direk beni hedef aldı köpüklü orospu çocukları.

sikerim okulunu dedim, eve gittim.
--spoiler--

işte bu yüzden iki senedir ne zaman bu türküyü duysam, evet maç sırasında bile duysam çok romantik bi şarkı dinliyo triplerine giriyorum.